7 Haziran Seçimlerinin Türkiye Tarihindeki Diğer Dönüm Noktası
1 sayfadaki 1 sayfası
7 Haziran Seçimlerinin Türkiye Tarihindeki Diğer Dönüm Noktası
7 Hazirandaki milletvekili secimleri, sadece AKP ve biatci surekasinin Turkiye ulke ve toplumunu, teokratik, otokratik tek bir diktatore teslimiyetci gidisatina "dur" deme acisindan bir donum noktasi degildir.
T.C. ne bir devlet ne bir hukumet ne de bir rejim olarak ne de anayasada belirtilen "sosyal, hukuk" olarak bir yonetime hic bir zaman sahip olamamistir.
Iktidara kim geldi ise, devlet ve de hukumet onun politik cikar politikasinin bir duygu ve ekonomi somuru araci olmus, devlet ve hukumet iktidar partisinin politik yonetim ve yonlendiriminden kurtulamamistir.
Burada aslinda etigin en onemli iki degeri olan milli/kokensel ve dini/mezhepsel yonlendirme ve yonetimler devlet ve hukumetin tek sesliliginin bir gostergesi olmustur.
Dunya bilgi ve bilisim caginda, ozgur birey devletler cagidir ve devletler hic bir iktidarin etik seciminin politikasinin araci olmamakta ve olamamaktadir.
Ulkemizde de Turkiye tarihinde ilk defa, iki sene once gezi ile gelen ve tamamen a politik fakat sosyo-etik bilincli hareket; tum ulke ve toplumuna sosyo-etik degerler farki mozayiginin nasil ortak bir sorun bunyesinde bir araya gelebilecegini ve bir araya gelenlerin sosyo-etik farklarinin hic bir sorun olmadigini aksine saygi ile karsilandigini gormuslerdir.
Bir ulkenin devleti, anayasasi, meclisi, ve her turlu kurum ve kuruluslari; o ulke bunyesinde yasayan her bir sosyo-etik farktaki halklar ve kesimler icin vardir.
Hic bir devlet ve hukumet meclisi ya da anayasasi ve de kurum ve kuruluslari ile hic bir partinin ya da iktidarin kendi politik cikari Adina benimsedigi tek milli ya da dini sosyo etik degeri onun iktidari eliyle ve Adina; toplumuna yonlendirim ve yonetim olarak dayatamaz.
Aslinda olmasi gereken hic bir siyasi parti ya da hareketin ve de iktidarin sosyo-etik hic bir degeri kendi politik cikari Adina bir kullanim ve somuru araci yapmamasi ve yapilmamasinin da kanunlar ile onunun kesilmesidir.
Iste Turkiye bu gelen secimler ile, sadece AKP temelli dini temele hapsolmak tehlikesi ile karsi karsiya degil; "eski tas eski hamam" olan iktidara gelen partinin kendi politik cikarini toplumun uzerinde tek bir etik degerde somuru araci olarak devlet ve hukumeti ele gecirmesi ile uygulamasinin da sona erdirilmesi acisindan bir donum noktasindadir.
Kisaca, amac 1980 oncesine de 1923'e de donus olmamalidir.
Amac, cagdas ve evrensel hukuku insan haklarini ve herturlu halk ve kesimin sosyo-etik farklarini hic birini bir birinden ayirmadan ve birini digerlerine ustun kilmadan saglanacak bir anayasa bir meclis ve bunun temelindeki sosyal demokratik hak ve ozgurlukcu bir devlet hukumet ve her turlu kurum ve kurulus olmalidir.
Eger bu saglanamazsa, AKP iktidara gelmese de, bu donum noktasi asilmis sayilamaz.
Sonucta toplumu devlet hukumet kurum ve kuruluslar anayasa ve meclis eliyle politik temelde tek bir sosyo-etik degere zorlamak ve bunun icin de her turlu baskiyi kurmak Turkiye ve toplumu acisindan cagdaslik firsatinin kacirilmasi ve aslinda hic bir seyin de degismediginin kaniti olacaktir.
O yuzden secimlerden ne sonuc cikarsa ciksin, amac bu sosyo-etik bilincli her turlu yonetim ve yonlendirimin ulke bunyesindeki her bir kurumda saglanmasinin mucadelesini vermek olacaktir.
Yoksa dini/mezhepsel baskinin ortadan basta bir sosyo-etik deger ile kaldirilmasi sadece "eski taseski hamam" daki yapilan baskinin adinin degisimidir.
Iste tam da bu nedenden bu secimler ulke ve topluimu acisindan cagdaslasmaya yonelmek ya da ortacagda kalmak ya da 1900 lere geri donmek olacaktir.
T.C. ne bir devlet ne bir hukumet ne de bir rejim olarak ne de anayasada belirtilen "sosyal, hukuk" olarak bir yonetime hic bir zaman sahip olamamistir.
Iktidara kim geldi ise, devlet ve de hukumet onun politik cikar politikasinin bir duygu ve ekonomi somuru araci olmus, devlet ve hukumet iktidar partisinin politik yonetim ve yonlendiriminden kurtulamamistir.
Burada aslinda etigin en onemli iki degeri olan milli/kokensel ve dini/mezhepsel yonlendirme ve yonetimler devlet ve hukumetin tek sesliliginin bir gostergesi olmustur.
Dunya bilgi ve bilisim caginda, ozgur birey devletler cagidir ve devletler hic bir iktidarin etik seciminin politikasinin araci olmamakta ve olamamaktadir.
Ulkemizde de Turkiye tarihinde ilk defa, iki sene once gezi ile gelen ve tamamen a politik fakat sosyo-etik bilincli hareket; tum ulke ve toplumuna sosyo-etik degerler farki mozayiginin nasil ortak bir sorun bunyesinde bir araya gelebilecegini ve bir araya gelenlerin sosyo-etik farklarinin hic bir sorun olmadigini aksine saygi ile karsilandigini gormuslerdir.
Bir ulkenin devleti, anayasasi, meclisi, ve her turlu kurum ve kuruluslari; o ulke bunyesinde yasayan her bir sosyo-etik farktaki halklar ve kesimler icin vardir.
Hic bir devlet ve hukumet meclisi ya da anayasasi ve de kurum ve kuruluslari ile hic bir partinin ya da iktidarin kendi politik cikari Adina benimsedigi tek milli ya da dini sosyo etik degeri onun iktidari eliyle ve Adina; toplumuna yonlendirim ve yonetim olarak dayatamaz.
Aslinda olmasi gereken hic bir siyasi parti ya da hareketin ve de iktidarin sosyo-etik hic bir degeri kendi politik cikari Adina bir kullanim ve somuru araci yapmamasi ve yapilmamasinin da kanunlar ile onunun kesilmesidir.
Iste Turkiye bu gelen secimler ile, sadece AKP temelli dini temele hapsolmak tehlikesi ile karsi karsiya degil; "eski tas eski hamam" olan iktidara gelen partinin kendi politik cikarini toplumun uzerinde tek bir etik degerde somuru araci olarak devlet ve hukumeti ele gecirmesi ile uygulamasinin da sona erdirilmesi acisindan bir donum noktasindadir.
Kisaca, amac 1980 oncesine de 1923'e de donus olmamalidir.
Amac, cagdas ve evrensel hukuku insan haklarini ve herturlu halk ve kesimin sosyo-etik farklarini hic birini bir birinden ayirmadan ve birini digerlerine ustun kilmadan saglanacak bir anayasa bir meclis ve bunun temelindeki sosyal demokratik hak ve ozgurlukcu bir devlet hukumet ve her turlu kurum ve kurulus olmalidir.
Eger bu saglanamazsa, AKP iktidara gelmese de, bu donum noktasi asilmis sayilamaz.
Sonucta toplumu devlet hukumet kurum ve kuruluslar anayasa ve meclis eliyle politik temelde tek bir sosyo-etik degere zorlamak ve bunun icin de her turlu baskiyi kurmak Turkiye ve toplumu acisindan cagdaslik firsatinin kacirilmasi ve aslinda hic bir seyin de degismediginin kaniti olacaktir.
O yuzden secimlerden ne sonuc cikarsa ciksin, amac bu sosyo-etik bilincli her turlu yonetim ve yonlendirimin ulke bunyesindeki her bir kurumda saglanmasinin mucadelesini vermek olacaktir.
Yoksa dini/mezhepsel baskinin ortadan basta bir sosyo-etik deger ile kaldirilmasi sadece "eski taseski hamam" daki yapilan baskinin adinin degisimidir.
Iste tam da bu nedenden bu secimler ulke ve topluimu acisindan cagdaslasmaya yonelmek ya da ortacagda kalmak ya da 1900 lere geri donmek olacaktir.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» 7 Haziran Öncesi ve Sonrası Diktatörün AKP Hükümeti / Devleti
» Turkiye'nin Gelecegini Belirliyecek Sorular
» Ortadogu Turkiye'si
» Türkiye’deki İşleyiş
» Sosyal Demokrasi ve Türkiye' deki Yeri
» Turkiye'nin Gelecegini Belirliyecek Sorular
» Ortadogu Turkiye'si
» Türkiye’deki İşleyiş
» Sosyal Demokrasi ve Türkiye' deki Yeri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz