Türkiye’deki İşleyiş
1 sayfadaki 1 sayfası
Türkiye’deki İşleyiş
Genelde, yani diktator her turlu dikta ve otoritesini kendi cikari ya da kendinden istenen bir cikar temelinde kullanana kadar; iki turlu isleyis vardi.
Anayasal ve politik.
Diktatorun cumhurun basi oldugundan bu yana, ulke ve toplumu ucuncu bir cesit isleyis ile tanisti, Fiili durum.
Yani su an ulke ve toplumumuzda uc turlu isleyis hakim.
Anayasal, politik ve fiili durum.
Burada aslinda ilginc bir durum var.
O da fiili durumun hem poluitikayi, hem de anayasayi etkiledigi.
Diktator ne dedi "bugun rejim degismistir,m ulkede fiili bir durum vardir ve her turlu kanun/yasa da buna gore duzenlenmelidir.
Yani diktator Anasyasadaki boslugu doldurmak adina, secimlerde alamadigi 400'u ve olamadigi baskanligi, aslinda her istedigini yaparak ve yaptirarak ulke ve toplumuna yasatiyor.
Kisaca ortada bir sivil darbe var ve kimse de anayasal olarak cumhurun basi diktatore bir sey yapamiyor.
Bilindigi gibi ilk defa, ulke ve toplumu yine diktatorun istemi dogrultusunda, ne bir koalisyon ne de bir azinlikhukumeti kuramadi.
Zaten diktator, kendi partisinin disinda kalan parti baskanlarina da hukumet kurma gorevi vermedi.
Cunku istedigi, erken secim idi.
Erken secimi de tek basina parisinin iktidari ve anayasa degisikligi ve 400 icin istiyor.
Pplani da iki yonlu.
HDP=PKK algi operasyonu ile HDP'yi itibarsizlastirmak ve baraj altina itmnek.
Daha once ayaklar altina aldigi milliyetciligi de, daha once savundugu PKK'ya karsi savas acarak, MHP'yi de baraj altina itmek.
Boylece de % 50'lerdeki oy oranini erken secimde almak.
Aslinda iki yonden diktatorun erken secimdeki istemi pek olmayacakmis gibi gozukuyor.
Birincisi HDP'nin kendisdinin bir PKK olmadigini aciklamasi.
Ikincisi de, hergun gelen sehitlerin isyaninin diktatore yonelmesi.
Evet biz yine ulkedeki isleyise donelim.
Diktator, fiili durum yaratarak isleyisini surdururken, digerleri ya buna isyan ediyor, ya da ayak uydurmaya calisiyor.
Meclisteki bir parti neden ordadir, kendisini secen kitleye hizmet etmek icin.
Burada bu hizmeti politik olarak sunar ve anayasal olarak uygular.
Iste burada sorun, politikanin mi yoksa anayasal temeldeki fiili durum bile yaratmis olsa, partilerin secmenine yonelik sorumlulugunun mu one cikacagidir.
Evet, son fiili durum; ulkede bir ilk olarak secim hukumetini getirdi ve bu durum anayasada da belirtilmis.
Yani secim hukumeti anayasaya gore, tum secmeni temsil eden partilerin hukumete katilimini ongoruyor.
Burada, CHP ve MHP bu anayasal gorev yerine,m politik olarak "secim hukumetine milletvekili vermemeyi" tercih ederken, HDP bunu bir anayasal gorev olarak gorerek secim hukumetine katilacagini bildirdi.
Burada ilginc olan bir konuda, secim hukumetinin bakanlarinin PARTI ADINA DEGIL DE, PARTI MILLETVEKILI OLARAK TEKLIF EDILECEGI VE SECILECEGI konusudur.
Yani burada bir parti baskaninin partisi adina politik karar alip buna tum milletvekillerini katmasi hem etik hem de demokratik degildir.
Ayrica gozden kacan bir durum daha var.
Onumuzdeki erken secimlerin ulke ve toplumu acisindan onemi buyuktur ve yine bil;inmektedir ki AKP secimlerde her turlu hileye iktidar gucu ile yon vermektedir.
Secim hukumetinin de AKP iktidari olarak kurulmasi, secim hilelerine AKP'ye davetiye cikartmaktir.
Iste tam da bu acidan, secim hukumetinde yer almak ve meydani AKP ve onu fiileri ile yonlendiren diktatore birakmamaktir,
Kisaca secim hukumetinde yer almak sadece anayasal bir gorev degil; ayni zamanda AKP'yi secimlere giderken kontrol altinda tutmak ve her turlu haksizl;iklarini cikarlarini hilelerini onlemek icindir.
Zaten bunun icin her turlu cabayi harcayan partiyi de, eminim secmeni odullendirecek ve taktir edecektir.
Evet, ulke yaratilan fiili duruma gore yol almaktadir. Iste yine bu yol alista bir anayasa vardir ve bu anayasa partriler ve onlarin politik cikarlari icin degil; ulke ve toplumunun istikrari, demokratik isleyisi ve hizmeti icindir.
Iste tam da bu acidan, secim hukumetinde yer almamak meydani AKP'ye birakmak, belki politiktir; ama ne anayasal ne demokratrik ne de gorev bilinci secmen sorumlulugu icermez.
Anayasal ve politik.
Diktatorun cumhurun basi oldugundan bu yana, ulke ve toplumu ucuncu bir cesit isleyis ile tanisti, Fiili durum.
Yani su an ulke ve toplumumuzda uc turlu isleyis hakim.
Anayasal, politik ve fiili durum.
Burada aslinda ilginc bir durum var.
O da fiili durumun hem poluitikayi, hem de anayasayi etkiledigi.
Diktator ne dedi "bugun rejim degismistir,m ulkede fiili bir durum vardir ve her turlu kanun/yasa da buna gore duzenlenmelidir.
Yani diktator Anasyasadaki boslugu doldurmak adina, secimlerde alamadigi 400'u ve olamadigi baskanligi, aslinda her istedigini yaparak ve yaptirarak ulke ve toplumuna yasatiyor.
Kisaca ortada bir sivil darbe var ve kimse de anayasal olarak cumhurun basi diktatore bir sey yapamiyor.
Bilindigi gibi ilk defa, ulke ve toplumu yine diktatorun istemi dogrultusunda, ne bir koalisyon ne de bir azinlikhukumeti kuramadi.
Zaten diktator, kendi partisinin disinda kalan parti baskanlarina da hukumet kurma gorevi vermedi.
Cunku istedigi, erken secim idi.
Erken secimi de tek basina parisinin iktidari ve anayasa degisikligi ve 400 icin istiyor.
Pplani da iki yonlu.
HDP=PKK algi operasyonu ile HDP'yi itibarsizlastirmak ve baraj altina itmnek.
Daha once ayaklar altina aldigi milliyetciligi de, daha once savundugu PKK'ya karsi savas acarak, MHP'yi de baraj altina itmek.
Boylece de % 50'lerdeki oy oranini erken secimde almak.
Aslinda iki yonden diktatorun erken secimdeki istemi pek olmayacakmis gibi gozukuyor.
Birincisi HDP'nin kendisdinin bir PKK olmadigini aciklamasi.
Ikincisi de, hergun gelen sehitlerin isyaninin diktatore yonelmesi.
Evet biz yine ulkedeki isleyise donelim.
Diktator, fiili durum yaratarak isleyisini surdururken, digerleri ya buna isyan ediyor, ya da ayak uydurmaya calisiyor.
Meclisteki bir parti neden ordadir, kendisini secen kitleye hizmet etmek icin.
Burada bu hizmeti politik olarak sunar ve anayasal olarak uygular.
Iste burada sorun, politikanin mi yoksa anayasal temeldeki fiili durum bile yaratmis olsa, partilerin secmenine yonelik sorumlulugunun mu one cikacagidir.
Evet, son fiili durum; ulkede bir ilk olarak secim hukumetini getirdi ve bu durum anayasada da belirtilmis.
Yani secim hukumeti anayasaya gore, tum secmeni temsil eden partilerin hukumete katilimini ongoruyor.
Burada, CHP ve MHP bu anayasal gorev yerine,m politik olarak "secim hukumetine milletvekili vermemeyi" tercih ederken, HDP bunu bir anayasal gorev olarak gorerek secim hukumetine katilacagini bildirdi.
Burada ilginc olan bir konuda, secim hukumetinin bakanlarinin PARTI ADINA DEGIL DE, PARTI MILLETVEKILI OLARAK TEKLIF EDILECEGI VE SECILECEGI konusudur.
Yani burada bir parti baskaninin partisi adina politik karar alip buna tum milletvekillerini katmasi hem etik hem de demokratik degildir.
Ayrica gozden kacan bir durum daha var.
Onumuzdeki erken secimlerin ulke ve toplumu acisindan onemi buyuktur ve yine bil;inmektedir ki AKP secimlerde her turlu hileye iktidar gucu ile yon vermektedir.
Secim hukumetinin de AKP iktidari olarak kurulmasi, secim hilelerine AKP'ye davetiye cikartmaktir.
Iste tam da bu acidan, secim hukumetinde yer almak ve meydani AKP ve onu fiileri ile yonlendiren diktatore birakmamaktir,
Kisaca secim hukumetinde yer almak sadece anayasal bir gorev degil; ayni zamanda AKP'yi secimlere giderken kontrol altinda tutmak ve her turlu haksizl;iklarini cikarlarini hilelerini onlemek icindir.
Zaten bunun icin her turlu cabayi harcayan partiyi de, eminim secmeni odullendirecek ve taktir edecektir.
Evet, ulke yaratilan fiili duruma gore yol almaktadir. Iste yine bu yol alista bir anayasa vardir ve bu anayasa partriler ve onlarin politik cikarlari icin degil; ulke ve toplumunun istikrari, demokratik isleyisi ve hizmeti icindir.
Iste tam da bu acidan, secim hukumetinde yer almamak meydani AKP'ye birakmak, belki politiktir; ama ne anayasal ne demokratrik ne de gorev bilinci secmen sorumlulugu icermez.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» Sosyal Demokrasi ve Türkiye' deki Yeri
» Suriye'deki Son Durum
» Insanmerkezcilik (anthropocentrism) deki “Yanlis“ Bakis Acilari
» Ortadogu Turkiye'si
» Ümmet-i AKP Başkanlığı mı / Milletin Halklarının Türkiye Cumhuriyeti mi?
» Suriye'deki Son Durum
» Insanmerkezcilik (anthropocentrism) deki “Yanlis“ Bakis Acilari
» Ortadogu Turkiye'si
» Ümmet-i AKP Başkanlığı mı / Milletin Halklarının Türkiye Cumhuriyeti mi?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz