Duygusal-Mantiksal Yanasim Farki
1 sayfadaki 1 sayfası
Duygusal-Mantiksal Yanasim Farki
Saygideger arkadaslar;
Insanoglunu; yarattigi kavrami, ya sahiplenerek ve kisisel degeri haline getirerek, ya da kullanip, paylasarak ifade eder.
Eger, kavram; sahiplenilirse; kisinin degeri haline gelir ve kisi; o kavrami ifade ederken duygusal bir yanasim gosterir.
Duygusal yanasim; kisinin kavrami kendisine, kendisinin dogruladigi; ideolojik inancsal dogrusallara; dogruladigi gibi sahip cikmak ve o kavrami; savunmaktir. Bu kavram; bir somutla, yani madde ile; ve yine bir somutla; kisi ile ozdeslesebilir. Eger kavram; soyutsa; zaten ortada sorun vardir. Cunku soyut bir kavramin; kisinin degerleri arasina girmesi ve ona kendi dogrusu ile icerik vermesi, kisinin bu dogruladigi ve sahip ciktigi soyut kavrami; baska dogrularla sahip cikanlar ile, dogrular arasi bir tartismaya veya mucadeleye koymasi demektir.
Iste MANTIKSAL yanasim; hem duygusal yanasim gibi; dogrulara endeksli degil; hem de sahiplenilmeyen kavramlarin, kullanim ve paylasimidir. Mantiksal yanasim, gerceklere gercegin tum resmini gorerek ve gercegi; epistemolojik gercekcilik temelinde ortaya koymaktir.
Iste burada; gercekler; tum ciplakligiyla, ortaya ciktiginda; duygusal yanasim acisindan; ya kabul edilemez, ya da dogrulara uyarlanma temelli bir icerik gosterir.
Maalesef; gerceklerin tum resmiyle ve kisinin icindeki herhangi bir dogrusuna, kendi ideolojik inancsal dogrusalliginin dogrusuyla ve de diger dogrularla ortaya cikmasi veya cikartilmasi; duygusal yanasim ile, mumkun degildir.
Gercekler, aci da olsa; kisinin dogrularini dogrulamasa da; gercekleri gercekci algilamak ve tum ciplakligiyla gorebilmek; hem sorunun tum resmini gorebilmek, hem de soruna; tum resmi kaplayan bir gercekci cozum onerebilmekle algilanabilir.
Gercekligi saklayan; her dogru deger; sabitligi ve sahipligi; kisiyi, epistemolojik olarakta, dunyanin gelismesine paralel olarak gelistirmez.
Bu nedendendir ki; 21. yuzyilda yasiyor olsak bile; dogruluguna inanilan ideolojiler, 18. ve 19. yuzyildan kalmaktadir.
Hem cagi yakalamak, hem de gercekleri tum resmiyle gorebilmek, hem epistemolojik hem de gercekci yanasimdan gecer.
Oyuzden, bizim toplumumuz icin, zor da olsa; bilhassa soyut dusuncelerimizde ve dunya ve Turkiye'yi algilamada; duygusal yanasmaktan ziyade mantiksal yanasalim.
Eger mantigimiz, bize; dogrularimiz hakkinda bir suphe uyandiriyorsa, o zamanda; tum inanilan ideolojik dogrularimizi, sorgulayip, nedenleyelim ve hem cagi yakalayalim, hem de gercekleri gorebilerek, sorunlarina gercekci cozumler onerelim.
Saygilarimla;
evrensel-insan
Insanoglunu; yarattigi kavrami, ya sahiplenerek ve kisisel degeri haline getirerek, ya da kullanip, paylasarak ifade eder.
Eger, kavram; sahiplenilirse; kisinin degeri haline gelir ve kisi; o kavrami ifade ederken duygusal bir yanasim gosterir.
Duygusal yanasim; kisinin kavrami kendisine, kendisinin dogruladigi; ideolojik inancsal dogrusallara; dogruladigi gibi sahip cikmak ve o kavrami; savunmaktir. Bu kavram; bir somutla, yani madde ile; ve yine bir somutla; kisi ile ozdeslesebilir. Eger kavram; soyutsa; zaten ortada sorun vardir. Cunku soyut bir kavramin; kisinin degerleri arasina girmesi ve ona kendi dogrusu ile icerik vermesi, kisinin bu dogruladigi ve sahip ciktigi soyut kavrami; baska dogrularla sahip cikanlar ile, dogrular arasi bir tartismaya veya mucadeleye koymasi demektir.
Iste MANTIKSAL yanasim; hem duygusal yanasim gibi; dogrulara endeksli degil; hem de sahiplenilmeyen kavramlarin, kullanim ve paylasimidir. Mantiksal yanasim, gerceklere gercegin tum resmini gorerek ve gercegi; epistemolojik gercekcilik temelinde ortaya koymaktir.
Iste burada; gercekler; tum ciplakligiyla, ortaya ciktiginda; duygusal yanasim acisindan; ya kabul edilemez, ya da dogrulara uyarlanma temelli bir icerik gosterir.
Maalesef; gerceklerin tum resmiyle ve kisinin icindeki herhangi bir dogrusuna, kendi ideolojik inancsal dogrusalliginin dogrusuyla ve de diger dogrularla ortaya cikmasi veya cikartilmasi; duygusal yanasim ile, mumkun degildir.
Gercekler, aci da olsa; kisinin dogrularini dogrulamasa da; gercekleri gercekci algilamak ve tum ciplakligiyla gorebilmek; hem sorunun tum resmini gorebilmek, hem de soruna; tum resmi kaplayan bir gercekci cozum onerebilmekle algilanabilir.
Gercekligi saklayan; her dogru deger; sabitligi ve sahipligi; kisiyi, epistemolojik olarakta, dunyanin gelismesine paralel olarak gelistirmez.
Bu nedendendir ki; 21. yuzyilda yasiyor olsak bile; dogruluguna inanilan ideolojiler, 18. ve 19. yuzyildan kalmaktadir.
Hem cagi yakalamak, hem de gercekleri tum resmiyle gorebilmek, hem epistemolojik hem de gercekci yanasimdan gecer.
Oyuzden, bizim toplumumuz icin, zor da olsa; bilhassa soyut dusuncelerimizde ve dunya ve Turkiye'yi algilamada; duygusal yanasmaktan ziyade mantiksal yanasalim.
Eger mantigimiz, bize; dogrularimiz hakkinda bir suphe uyandiriyorsa, o zamanda; tum inanilan ideolojik dogrularimizi, sorgulayip, nedenleyelim ve hem cagi yakalayalim, hem de gercekleri gorebilerek, sorunlarina gercekci cozumler onerelim.
Saygilarimla;
evrensel-insan
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» Felsefeye/Bilime Felsefi/Bilimsel Yanasim Farki
» Itaat ve Saygi Farki/Iliskisi Birey/Kisi Farki
» Mantiksal Olabilirlik Olasiligi Uzerine
» Bilginin, Matematiksel/Mantiksal Kritigi ve Analizi
» Bilinc ile Bilissellik farki
» Itaat ve Saygi Farki/Iliskisi Birey/Kisi Farki
» Mantiksal Olabilirlik Olasiligi Uzerine
» Bilginin, Matematiksel/Mantiksal Kritigi ve Analizi
» Bilinc ile Bilissellik farki
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz