2 Kasım’da Türkiye’de Durum- Qua Felsefesi
1 sayfadaki 1 sayfası
2 Kasım’da Türkiye’de Durum- Qua Felsefesi
Bilindigi gibi ulke ve toplumu 1 Kaasim'da secime hazirlaniyor.
Bu secime hazirlik, dictator ve onun biatcisi AKP devleti/huikumeti ve saldirgan ekibinin "ic savas cigirtkanligi" algi operasyonunda suruyor.
Herseyden once ulke ve toplumu neden bu kadar erken tekrar bir secime gidiyor ve bu kimin istegi?
Bu cok acik ki, 8 Haziran sandik sonuclarini politik cikarina ters bulan diktatorun bir istemi.
Peki bu istem nasil yerine geldi?
Iki turlu olarak:
Birincisi anayasalve demokratik koalisyonun engellenmesi ile
Ikincisi isbirlikci PKK ile devlet hukumet silahligucleri ile birlikte ulke ve toplumda terror estirerek.
Amac neydi?
400 milletvekili, ya da Anayasa degisikligini saglayan cogunluk ve tek basina iktidar.
Bunun nasil saglanacagi dusunuldu?
PKK isbirlikcilerini terore tesvik ederek, HDP=PKK algi operasyonu ve HDP'ye oy verenleri otekilestirerek sindirerek ve uzerlerinde terror estirerek.
Daha once "ayaklar altina alinan" milliyetciligi, PKK saldirilarina karsi, asker polis kullanilarak sanki bir ulkede PKK teroru varmis da, ulke toplum tehlikedeymis gibi gostererek ve gelen her turlu sehit haberlerinden politik cikar elde ederek ve MHP secmenini bu yonle, AKP tarafina cekerek.
Kisaca "bana 400'uvermediyseniz, ben almasini bilirim" mantigi ile.
Peki 2 Kasimda olabilme olanagi olan durumlar nelerdir?
Bunu da ulke ve toplumuna en zararli olandan basliyarak verelim.
Eger amaclananin ve saglama yonteminin bir sonuc vermeyecegi algisi dogarsa;
Yani "ic savas" olmazsa, ki su an saldiran sadece devlet/hukumet onun silahli gucu ve sivil cellatlari.
Sehit haberleri geri teperse, HDP=PKK algi operasyonu tutmazsa ve kurd halki "secimlere gitmeme" olarak sindirilemez ise;
Birincisi, eldeki tezkere kullanilabilir ve tum ulke de savas hali ilan edilebilir.
Zaten bu durumda mevcut savas hukumeti devam eder.
Ikincisi ISID cellatlari devreye sokulabilir ve ulke bunyesinde bombalar patliyabilir ve bu durum bir secim ortamini onleyebilir ve mevcut hukumet devam edebilir.
Secimlerde amaca ulasillabilir ve AKP tek basina iktidar olabilir.
Bunun disindaki her bir sonuc, diktatorun amacina ulasamadiginin bir sonucudur.
Yani secimlerin olmasi ve bu terror ortamnina ragmen, her turlu secim hilesine ragmen, AKP'nin iktidari elde edememesi ve hatta daha da oy kaybetmesi.
Kisaca diktatorun, meclis hakimiyetini kaybetmesi.
Bekleme odasina aldigi parlementonun olusmasi
Buzdolabina koydugu cozum surecinin yeniden baslayip, devletteroru ile PKK teroru arasinda karsilikli ateskes kararinin bu parlementodan cikmasi.
Iste sirf bu durum bile diktatorun "koseye s1k1smasi" icin yeterli olacaktir.
Bu durumda diktatorun ne yapacagi ise, etrafindakilere sozunu ne kadar dinletebilecegi ile paraleldir.
Burada ISID cellatlari her zaman soz konusudur.
Kisaca ya ulkeyi parlemento ya da dictator yonetmeye devam edecektir.
Parlemento herkesin istedigidir.
Tabi burada yinew hukumetin kurulabilmesi soz konusudur.
Dolayisi ile 7 Haziran sonrasi yasanan surec, aynen ve artarak devam edebilir.
Bunun devam etmemesinin ilk sarti, "karsilikli ateskes" in parlementodan cikmasidir.
Ayrica bu parlemento, devletin silahli gucu ile birlikte her turlu gelebilecek ISID tehlikesini de onlemeli ve buna karsi duyarli olmalidir.
Aksi, ulke ve toplumu icin onceden baslayan cokusun, gerceklesmesi Adina alacagi yol olacaktir.
Aslinda dictator ve gudumundeki AKP guc ve otoriteden dusse bile, ulke ve topluma yaptiklasri her turlu tahribatin tedavisi uzun yillar alacaktir.
Bu tahribatin telaffisi ise, ancak telafi etmek istenir ve bu basarilabilirse, mumkun olacaktir.
Turkiye halklari icin "normal/sivil bir yasam ve iliski" T.C. tarihinden bu yana henuz saglanamamistir.
Iste asil istikrar, bunu saglayabilecek, her turlu etik farki kucaklayabilecek, toplumu icin var olan(T.C. kuruldugundan bu yana vatandas devleti/hukumeti icin vardir, devlet/hukumet vatandasi icin yoktur) bir devlet ve hukumet politikasi olacaktir.
Iste bu son paragraph, belki de olabilme olasiligi en az olan bir ihtimaldir ama; ulke ve toplumun farkli halklari ve kesimleri ve de onlarin normal bariscil adil sivil hukuki bir yasam ve iliskileri icin devlet ve hukumetin vatandaslari icin varolmasi Adina olmasi gerekendir.
Bu politika da hic bir iktidar ya da partinin cikarina degil, tum ulke ve toplumun cikarina olacaktir.
Bu secime hazirlik, dictator ve onun biatcisi AKP devleti/huikumeti ve saldirgan ekibinin "ic savas cigirtkanligi" algi operasyonunda suruyor.
Herseyden once ulke ve toplumu neden bu kadar erken tekrar bir secime gidiyor ve bu kimin istegi?
Bu cok acik ki, 8 Haziran sandik sonuclarini politik cikarina ters bulan diktatorun bir istemi.
Peki bu istem nasil yerine geldi?
Iki turlu olarak:
Birincisi anayasalve demokratik koalisyonun engellenmesi ile
Ikincisi isbirlikci PKK ile devlet hukumet silahligucleri ile birlikte ulke ve toplumda terror estirerek.
Amac neydi?
400 milletvekili, ya da Anayasa degisikligini saglayan cogunluk ve tek basina iktidar.
Bunun nasil saglanacagi dusunuldu?
PKK isbirlikcilerini terore tesvik ederek, HDP=PKK algi operasyonu ve HDP'ye oy verenleri otekilestirerek sindirerek ve uzerlerinde terror estirerek.
Daha once "ayaklar altina alinan" milliyetciligi, PKK saldirilarina karsi, asker polis kullanilarak sanki bir ulkede PKK teroru varmis da, ulke toplum tehlikedeymis gibi gostererek ve gelen her turlu sehit haberlerinden politik cikar elde ederek ve MHP secmenini bu yonle, AKP tarafina cekerek.
Kisaca "bana 400'uvermediyseniz, ben almasini bilirim" mantigi ile.
Peki 2 Kasimda olabilme olanagi olan durumlar nelerdir?
Bunu da ulke ve toplumuna en zararli olandan basliyarak verelim.
Eger amaclananin ve saglama yonteminin bir sonuc vermeyecegi algisi dogarsa;
Yani "ic savas" olmazsa, ki su an saldiran sadece devlet/hukumet onun silahli gucu ve sivil cellatlari.
Sehit haberleri geri teperse, HDP=PKK algi operasyonu tutmazsa ve kurd halki "secimlere gitmeme" olarak sindirilemez ise;
Birincisi, eldeki tezkere kullanilabilir ve tum ulke de savas hali ilan edilebilir.
Zaten bu durumda mevcut savas hukumeti devam eder.
Ikincisi ISID cellatlari devreye sokulabilir ve ulke bunyesinde bombalar patliyabilir ve bu durum bir secim ortamini onleyebilir ve mevcut hukumet devam edebilir.
Secimlerde amaca ulasillabilir ve AKP tek basina iktidar olabilir.
Bunun disindaki her bir sonuc, diktatorun amacina ulasamadiginin bir sonucudur.
Yani secimlerin olmasi ve bu terror ortamnina ragmen, her turlu secim hilesine ragmen, AKP'nin iktidari elde edememesi ve hatta daha da oy kaybetmesi.
Kisaca diktatorun, meclis hakimiyetini kaybetmesi.
Bekleme odasina aldigi parlementonun olusmasi
Buzdolabina koydugu cozum surecinin yeniden baslayip, devletteroru ile PKK teroru arasinda karsilikli ateskes kararinin bu parlementodan cikmasi.
Iste sirf bu durum bile diktatorun "koseye s1k1smasi" icin yeterli olacaktir.
Bu durumda diktatorun ne yapacagi ise, etrafindakilere sozunu ne kadar dinletebilecegi ile paraleldir.
Burada ISID cellatlari her zaman soz konusudur.
Kisaca ya ulkeyi parlemento ya da dictator yonetmeye devam edecektir.
Parlemento herkesin istedigidir.
Tabi burada yinew hukumetin kurulabilmesi soz konusudur.
Dolayisi ile 7 Haziran sonrasi yasanan surec, aynen ve artarak devam edebilir.
Bunun devam etmemesinin ilk sarti, "karsilikli ateskes" in parlementodan cikmasidir.
Ayrica bu parlemento, devletin silahli gucu ile birlikte her turlu gelebilecek ISID tehlikesini de onlemeli ve buna karsi duyarli olmalidir.
Aksi, ulke ve toplumu icin onceden baslayan cokusun, gerceklesmesi Adina alacagi yol olacaktir.
Aslinda dictator ve gudumundeki AKP guc ve otoriteden dusse bile, ulke ve topluma yaptiklasri her turlu tahribatin tedavisi uzun yillar alacaktir.
Bu tahribatin telaffisi ise, ancak telafi etmek istenir ve bu basarilabilirse, mumkun olacaktir.
Turkiye halklari icin "normal/sivil bir yasam ve iliski" T.C. tarihinden bu yana henuz saglanamamistir.
Iste asil istikrar, bunu saglayabilecek, her turlu etik farki kucaklayabilecek, toplumu icin var olan(T.C. kuruldugundan bu yana vatandas devleti/hukumeti icin vardir, devlet/hukumet vatandasi icin yoktur) bir devlet ve hukumet politikasi olacaktir.
Iste bu son paragraph, belki de olabilme olasiligi en az olan bir ihtimaldir ama; ulke ve toplumun farkli halklari ve kesimleri ve de onlarin normal bariscil adil sivil hukuki bir yasam ve iliskileri icin devlet ve hukumetin vatandaslari icin varolmasi Adina olmasi gerekendir.
Bu politika da hic bir iktidar ya da partinin cikarina degil, tum ulke ve toplumun cikarina olacaktir.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» Suriye'deki Son Durum
» Kavram felsefesi
» BOP'a Karşı Tutumlar -Qua Felsefesi
» "İki Ateş Arasında Kalmak“-Qua Felsefesi
» Bilgi Felsefesi
» Kavram felsefesi
» BOP'a Karşı Tutumlar -Qua Felsefesi
» "İki Ateş Arasında Kalmak“-Qua Felsefesi
» Bilgi Felsefesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz