Konu/Kavramda Bireysel/Dusunsel Paylasim Farki
1 sayfadaki 1 sayfası
Konu/Kavramda Bireysel/Dusunsel Paylasim Farki
Genelde toplumumuzda bir fark algilanamamaktadir.
Eger bir kisi bir konu ya da bir kavram hakkinda birseyler dile getiriyorsa; bu otomatikman "onun kisisel fikri/tarafi" olarak algilanmaktadir.
Halbuki bir bireyin iki farkli ifade cesidi vardir.
Birincisi kendine ait olan kendisi icin olan kendi ile ilgili olan fikrini ortaya koymak
Ikincisi ise, bir konu ve kavramda genel olarak ve kendi fikrini katmadan bilgi ve dusunce paylasmak.
Iste bir konu ve kavram ile ilgili yazilmis bir yaziyi okurken, okuyan kisinin o yazinin yukaridaki hangi temelde yazildigi algisi genelde yoktur ve ustelik okur her okudugu yaziyi yaziyi yazan yazarin kendi ile ilgili fikri olarak algilar.
Aslinda bu ikisi arasinda cok onemli farklar vardir.
Birincisinde konu ve kavram ne olursa olsun; kisi bunun disina cikamadigi gibi, ifade ve sahiplenme olarak ta kendi fikrini taraf olarak koymak durumundadir.
Buradaki ilk sorun, bunu okuyan ve yanit vermek isteyen kisinin; bu temelde yazisini yazilan yaziya degil; direk yazinin yazarina yoneltmesi ve tum dile getirdiklerini yazi yonunde degilde, yazar yonunde dile getirmesidir.
Iste bu durum genelde, dusunce ve bilgi paylasimi yerine; iki tarafin biri biri ile kutuplasmasini ve denecek bir sey kalmayinca da karsilikli atismayi satasmayi ve polemigi getirir.
Halbuki bilgi ve bilisim toplum ve caginda; bu tip karsilikli bireysel fikir paylasini; kisilerin birbirlerini konu ve kavramda daha iyi algilamasini saglar. Yani kisiler genelde kendi dogrusu ile karsi tarafi degerlendirmezler ve sadece kendi fikirlerikni ortaya koyarlar bu dusunce ve bilginin ortaya kondugu ve karsilikli paylasildigi bir durumdur. Yani kimse karsi tarafi kendine ters rakip v.s. olarak almaz.
"Benim bu konu/kavramdaki dusuncem fikrim tarafim bu" yanitina karsilik "guzel, benimkisi de bu" seklinde bir yanit verir.
Halbuki olan tamamen tersi bir algidir, yani "senin dedigin benim dogrularima ideolojime inancima uymuyor, o yuzden ben de elestiriyor ve karsi cikiyorum, sen yanlis dusunuyorsun" seklinde bir yanit halini alir.
Burada diger tarafin yapacagi sey iki turldur. Ya kendini bir "savunuya" koyar ve "hayir ben oyle dusunmuyorum, benim aslimda dusuncem bu" seklinde bir yanit verir; ya da ustune alinir ve ayni sekilde bir karsilik verir " Asil sen yanlis dusunuyorsun, soyle soyle dusunmen yanlis" seklinde bir yanit verir.
Boylece ortada paylasim da dusunce de bilgi de kalmaz. Hem konusulan konu ve kavram dagilir hem de yazisma yazidan fikirden cok "ben/sen" temelli "savunu/saldiri" ya donusur.
Bunun disinda bir konu ve kavramin bireyin kendine ait kendini ortaya koyan degilde; sadece dusunce bildiren ve bilgi paylasan genel yonu ise algi olarak ortada yoktur.
Halbuki genel yonde konu ve kav ram ile ilgili taraf ve kendi fikrin degil; aksine analitik diagnostik analojik v.s. temelli bir bakis acisina gore; bir teshis tesbit v.s. ortaya konur.
Burada okuyanin yapacagi, bu teshis ya da tesbiti algilamak ve kendisi boyle bir teshisi tesbiti genel olarak ortaya koyamiyorsa; birincisi bunu kendine yonelik algilamamak ikincisi de; burada karsi cikilacak elestirilecek bir sey varsa; onu da ancak kendi genel teshisi tesbiti ile yapmak.
Mesela ben bu farkin daha detayli algilanabilmesi icin; diyelim tanri konusundan ornek vereyim.
Eger direk "tanriya inaniyor musun/inanmiyormusun?" ya da "Tanri var mi/yok mu?"
Ya da "Muslumanmisin, dini inancin var mi?" gibi kisisel sorulara verilecek bireysel yanit baskadir.
Tanrinin varliginin ya da inancinin genel olarak ne oldugunu neye gore bunlarin degerlendirildigini bu konu ve kavramlarin felsefedeki ve bilimdeki yerini toplum kisi uzerindki izdusumsel etki ve iliskilerini v.s. genel olarak ortaya koymak baskadir.
Yukaridaki kisisel sorularda ve alinacak yanitlarda amac sadece karsidaki kisinin konu ile ilgili tarafini algilamak olmalidir.
Halbuki amac bu olmamakta ve soran kisi kendi ile mukayese ederek ya ayni tarafta fikirdse ya da karsi tarafta fikirde olmaktadir.
Hal boyle olunca da yazisma dusunce ve bilgi paylasimindan saparak; her iki tarafin kendi tarafini karsi tarafa bir cesit dayatmasi olarak yansimaktadir.
Yani bilincli ya da bilincsiz bir ikna etme cabasi ego tatmini kendi dogrusunun galip gelmesini istemek v.s. ortaya cikar.
Cunku amac karsidakinin konu ile ilgili oldugu tarafi ogrenmekten ziyade; onu kendi tarafi ile mukayese etmek ve kendi tarafinin savunusunu yaparken karsi tarafa saldirmak ve onu otekilestirmek kendinden ayirmak soz konusudur.
Maalesef bilgi ve dusuncenin onemini algilayamamis birey olamamis toplumlarin bilgi ve dusunce alis verisi ve paylasimi gibi bir algilari yoktur.
" Ben bu konu ve kavramda kendi dogrularimi dile getiririm, bu dogrulara uymayanlar ya da karsi olanlari da kendi dogruma yonlendiririm/zorlarim" algisi hakimdir.
O yuzden de bu toplumlarda birakin karsilikli fikir alisverisini yani taraflarin kendilerine ait olan degerleri ortaya koyabilmesini, genel anlamda bir konu ve kavram degerlendirmesi ise nerede ise hayaldir.
Yani genel bir dusunce ve bilgi paylasiminin algisi ancak o kisinin kendine ait fikri tarafi olarak algilanir.
Ustelik bu genel ortaya koyumda taraf yerine kavramin ya da konunun kendi analiz edildiginden de; taraf bekleyen kisi ya kendince burada bir taraf arar ve onu kendi dogrularinca degerlendirir, ya da boyle bir taraf bulamazsa sadece "sacma" v.s. gibi kisa anlamsiz yanitlarla karsi tarafi kendini savunuya iter ya da geneklden kendi ozeline donmesine zorlar.
Zaten burada ozele donus oldugunda da artik konu ve kavramin geneldeki ortaya koyumu mumkunlugunu kaybeder.
Buradaki bir sorun da genelde degerlerinden bireysel olarak arinmis bir beynin; o konu ve kavramda paylasacak kendine ait bir tarafi olmadigindan; konu ve kavrami ancak genel yani kendini katmadan degerlendirecegi oldugudur.
Iste lakabimin "evrensel-insan zihniyeti" ile "bireysel taraf ve degerleri" farki burdan gelir.
Cunku"evrensel-insan zihniyeti" nin ortaya koydugu herhangi bir yazi, "bireysel taraf ve degerleri" icermez. Daha dogrusu "her turlu olabilecek taraf ve degerleri" ortaya koyar ve "taraflar/degerler" resminin tumunu sorun olarak ortaya koyar.
Yani "taraflama/degerleme" sorununu yapilandirilmislik olarak ortaya koyar.
O yuzden bir kisinin "Su konudaki dusuncen nedir?" sorusuna iki turlu yanit veerilebilir.
Birey olarak kendine ait olan tarafli degerli yanit.
Ya da kisiyi her turlu sorgulamaya ve degerlendirmeye olanak taniyacak; genel konu ile ilgili olabilecek her turlu dusunce tabiki ....e goresi temel olarak insanoglu ve de ...e gore hedefi olarak insansal evrensel bilimsel bilissel cagdas bilgi ve bilisim toplumunun yasam ve iliskisine yonelik olanin sorunu ve bu temel ve hedefte olmasi ya da olabilecek olmasi gereken durum/tutum.
Iste lakabim genelde verdigi yanitlarda bireysel olani degil; genel olani dile getirmektedir.
Tabi ki ortada bireysel olarak sorulmus bir soru ya da bireysel olarak belirtilmis taraf ve deger yok ise.
Eger bir kisi bir konu ya da bir kavram hakkinda birseyler dile getiriyorsa; bu otomatikman "onun kisisel fikri/tarafi" olarak algilanmaktadir.
Halbuki bir bireyin iki farkli ifade cesidi vardir.
Birincisi kendine ait olan kendisi icin olan kendi ile ilgili olan fikrini ortaya koymak
Ikincisi ise, bir konu ve kavramda genel olarak ve kendi fikrini katmadan bilgi ve dusunce paylasmak.
Iste bir konu ve kavram ile ilgili yazilmis bir yaziyi okurken, okuyan kisinin o yazinin yukaridaki hangi temelde yazildigi algisi genelde yoktur ve ustelik okur her okudugu yaziyi yaziyi yazan yazarin kendi ile ilgili fikri olarak algilar.
Aslinda bu ikisi arasinda cok onemli farklar vardir.
Birincisinde konu ve kavram ne olursa olsun; kisi bunun disina cikamadigi gibi, ifade ve sahiplenme olarak ta kendi fikrini taraf olarak koymak durumundadir.
Buradaki ilk sorun, bunu okuyan ve yanit vermek isteyen kisinin; bu temelde yazisini yazilan yaziya degil; direk yazinin yazarina yoneltmesi ve tum dile getirdiklerini yazi yonunde degilde, yazar yonunde dile getirmesidir.
Iste bu durum genelde, dusunce ve bilgi paylasimi yerine; iki tarafin biri biri ile kutuplasmasini ve denecek bir sey kalmayinca da karsilikli atismayi satasmayi ve polemigi getirir.
Halbuki bilgi ve bilisim toplum ve caginda; bu tip karsilikli bireysel fikir paylasini; kisilerin birbirlerini konu ve kavramda daha iyi algilamasini saglar. Yani kisiler genelde kendi dogrusu ile karsi tarafi degerlendirmezler ve sadece kendi fikirlerikni ortaya koyarlar bu dusunce ve bilginin ortaya kondugu ve karsilikli paylasildigi bir durumdur. Yani kimse karsi tarafi kendine ters rakip v.s. olarak almaz.
"Benim bu konu/kavramdaki dusuncem fikrim tarafim bu" yanitina karsilik "guzel, benimkisi de bu" seklinde bir yanit verir.
Halbuki olan tamamen tersi bir algidir, yani "senin dedigin benim dogrularima ideolojime inancima uymuyor, o yuzden ben de elestiriyor ve karsi cikiyorum, sen yanlis dusunuyorsun" seklinde bir yanit halini alir.
Burada diger tarafin yapacagi sey iki turldur. Ya kendini bir "savunuya" koyar ve "hayir ben oyle dusunmuyorum, benim aslimda dusuncem bu" seklinde bir yanit verir; ya da ustune alinir ve ayni sekilde bir karsilik verir " Asil sen yanlis dusunuyorsun, soyle soyle dusunmen yanlis" seklinde bir yanit verir.
Boylece ortada paylasim da dusunce de bilgi de kalmaz. Hem konusulan konu ve kavram dagilir hem de yazisma yazidan fikirden cok "ben/sen" temelli "savunu/saldiri" ya donusur.
Bunun disinda bir konu ve kavramin bireyin kendine ait kendini ortaya koyan degilde; sadece dusunce bildiren ve bilgi paylasan genel yonu ise algi olarak ortada yoktur.
Halbuki genel yonde konu ve kav ram ile ilgili taraf ve kendi fikrin degil; aksine analitik diagnostik analojik v.s. temelli bir bakis acisina gore; bir teshis tesbit v.s. ortaya konur.
Burada okuyanin yapacagi, bu teshis ya da tesbiti algilamak ve kendisi boyle bir teshisi tesbiti genel olarak ortaya koyamiyorsa; birincisi bunu kendine yonelik algilamamak ikincisi de; burada karsi cikilacak elestirilecek bir sey varsa; onu da ancak kendi genel teshisi tesbiti ile yapmak.
Mesela ben bu farkin daha detayli algilanabilmesi icin; diyelim tanri konusundan ornek vereyim.
Eger direk "tanriya inaniyor musun/inanmiyormusun?" ya da "Tanri var mi/yok mu?"
Ya da "Muslumanmisin, dini inancin var mi?" gibi kisisel sorulara verilecek bireysel yanit baskadir.
Tanrinin varliginin ya da inancinin genel olarak ne oldugunu neye gore bunlarin degerlendirildigini bu konu ve kavramlarin felsefedeki ve bilimdeki yerini toplum kisi uzerindki izdusumsel etki ve iliskilerini v.s. genel olarak ortaya koymak baskadir.
Yukaridaki kisisel sorularda ve alinacak yanitlarda amac sadece karsidaki kisinin konu ile ilgili tarafini algilamak olmalidir.
Halbuki amac bu olmamakta ve soran kisi kendi ile mukayese ederek ya ayni tarafta fikirdse ya da karsi tarafta fikirde olmaktadir.
Hal boyle olunca da yazisma dusunce ve bilgi paylasimindan saparak; her iki tarafin kendi tarafini karsi tarafa bir cesit dayatmasi olarak yansimaktadir.
Yani bilincli ya da bilincsiz bir ikna etme cabasi ego tatmini kendi dogrusunun galip gelmesini istemek v.s. ortaya cikar.
Cunku amac karsidakinin konu ile ilgili oldugu tarafi ogrenmekten ziyade; onu kendi tarafi ile mukayese etmek ve kendi tarafinin savunusunu yaparken karsi tarafa saldirmak ve onu otekilestirmek kendinden ayirmak soz konusudur.
Maalesef bilgi ve dusuncenin onemini algilayamamis birey olamamis toplumlarin bilgi ve dusunce alis verisi ve paylasimi gibi bir algilari yoktur.
" Ben bu konu ve kavramda kendi dogrularimi dile getiririm, bu dogrulara uymayanlar ya da karsi olanlari da kendi dogruma yonlendiririm/zorlarim" algisi hakimdir.
O yuzden de bu toplumlarda birakin karsilikli fikir alisverisini yani taraflarin kendilerine ait olan degerleri ortaya koyabilmesini, genel anlamda bir konu ve kavram degerlendirmesi ise nerede ise hayaldir.
Yani genel bir dusunce ve bilgi paylasiminin algisi ancak o kisinin kendine ait fikri tarafi olarak algilanir.
Ustelik bu genel ortaya koyumda taraf yerine kavramin ya da konunun kendi analiz edildiginden de; taraf bekleyen kisi ya kendince burada bir taraf arar ve onu kendi dogrularinca degerlendirir, ya da boyle bir taraf bulamazsa sadece "sacma" v.s. gibi kisa anlamsiz yanitlarla karsi tarafi kendini savunuya iter ya da geneklden kendi ozeline donmesine zorlar.
Zaten burada ozele donus oldugunda da artik konu ve kavramin geneldeki ortaya koyumu mumkunlugunu kaybeder.
Buradaki bir sorun da genelde degerlerinden bireysel olarak arinmis bir beynin; o konu ve kavramda paylasacak kendine ait bir tarafi olmadigindan; konu ve kavrami ancak genel yani kendini katmadan degerlendirecegi oldugudur.
Iste lakabimin "evrensel-insan zihniyeti" ile "bireysel taraf ve degerleri" farki burdan gelir.
Cunku"evrensel-insan zihniyeti" nin ortaya koydugu herhangi bir yazi, "bireysel taraf ve degerleri" icermez. Daha dogrusu "her turlu olabilecek taraf ve degerleri" ortaya koyar ve "taraflar/degerler" resminin tumunu sorun olarak ortaya koyar.
Yani "taraflama/degerleme" sorununu yapilandirilmislik olarak ortaya koyar.
O yuzden bir kisinin "Su konudaki dusuncen nedir?" sorusuna iki turlu yanit veerilebilir.
Birey olarak kendine ait olan tarafli degerli yanit.
Ya da kisiyi her turlu sorgulamaya ve degerlendirmeye olanak taniyacak; genel konu ile ilgili olabilecek her turlu dusunce tabiki ....e goresi temel olarak insanoglu ve de ...e gore hedefi olarak insansal evrensel bilimsel bilissel cagdas bilgi ve bilisim toplumunun yasam ve iliskisine yonelik olanin sorunu ve bu temel ve hedefte olmasi ya da olabilecek olmasi gereken durum/tutum.
Iste lakabim genelde verdigi yanitlarda bireysel olani degil; genel olani dile getirmektedir.
Tabi ki ortada bireysel olarak sorulmus bir soru ya da bireysel olarak belirtilmis taraf ve deger yok ise.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» Bireysel Hak ve Ozgurlukler Ile; Bireyin Hak ve Ozgurlugu, Farki
» Bireysel Bilinc Ile Birey Bilinci Farki/Iliskisi
» Bireysel Bilinc Ile Birey Bilinci Farki/Iliskisi
» Itaat ve Saygi Farki/Iliskisi Birey/Kisi Farki
» Birey ve Dusunsel Degisim
» Bireysel Bilinc Ile Birey Bilinci Farki/Iliskisi
» Bireysel Bilinc Ile Birey Bilinci Farki/Iliskisi
» Itaat ve Saygi Farki/Iliskisi Birey/Kisi Farki
» Birey ve Dusunsel Degisim
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz