Vicdan Uzerine
1 sayfadaki 1 sayfası
Vicdan Uzerine
Evrensel-insan zihniyeti ve davranisi temelinde vicdan kavraminin anlami; "hem kendine hem de baskasina fiziksel/dusunsel zarar vermemektir."
Ben, bireysel olarak; Tabulu rasayi savunuyorum. Tabulu rasa bir bebegin kavramsiz/zihniyetsiz ama numenal yeti ile dogmasi demektir. Yani, insanoglu herseyi, yasam ve iliskilerinde, yine insanoglundan ogrenir. O yuzden, ahlak, kultur, anane, gelenek, tore v.s. ve tum kisinin kisilik ve kimligini olusturan verileri, degerleri ve tabulari; asirlar boyu, degiserek suregelmistir.
Vicdan konusu ise; benim izahimla, akil ile, zihin ile baglidir. Benim, izahimda vicdan akli yonlendirir, akil vicdani degil; cunku akil vicdani yonlendirirse; bati gibi insansal iliskiler, mantiksal temelde cok dusuk bir degere,mulk meta mal olarak ve ideolojik bireyci akilciliga dogu gibi de insansal degerler duygusal temelde toplumsal /inancsal cikara kulluga kolelige teslimiyete tasinir.
Oyuzden, aklin vicdani yonlendirmesi, fenomenal insanoglunun; vicdanin akli yonlendirmesi denumenal bilissel insanin dusunce ve davranisidir.
Aklin yonlendirdigi vicdan, DUYGUSAL DUZEYDE OLDUGU KADAR, MANTIKSAL DUZEYDE DE hem kendine; hem de baskasina, hem fiziksel, hem de dusunsel her turlu zarari verir, buna intihar da, baskasinin canini almak da dahildir.
Iste bu, Toplumsal/kisisel ve ayrimci, degerleri/verileri/tabulari olan insanogludur.
Halbuki, vicdanin yonlendirdigi akil; duygusal temelde kendine zarar verse bile; mantiksal temelde, ne kendine, ne de baskasina zarar veremez. Iste, bu da evrensel/bireysel insandir.
mantıksal temelde nasıl zarar veremez?
Aklinduygunun vicdani yonlendirmesi insanoglunun, vicdanin akli/duyguyu yonlendirmesi de bilissel insanin dusunce ve davranisidir.
Insanoglu akil yonlendirmesiyle, ya mantiksal dusunur/davranir ve vicdani sifirlar, ya da akil yonlendirmesiyle, duygusal dusunur ve davranir, ve akil/vicdan arasinda tikanir kalir ve devamli bir celiski yasar.
Eger vicdan akli yonlendirirse; ve duygusal dusunur ve davranirsa insanoglu olarak, akilci olamamasinin celiskisini yasar.
Ama, insanlik ve insan olma bilinci iste bu celiskiyi cozer. Cunku vicdanin yonlendirdigi akil; mantiksal olarak akilci degil; insan ozunun vicdani ile dusunur ve davranir. Iste ancak o zaman, aklini kendisine ve baskasina zarar vermemek icin, yonlendirebilir. Bu da sorunun cozumudur.
Genel bir vicdan kavramından bahsedebilirmiyiz?
Su anda var olan epistemolojik gercekci bir vicdandan mi, yani insanoglu vicdanindan mi, yoksa; olmasi gereken, insan vicdanindan mi bahsediyoruz?
Evrensel-insan dusuncesine gore dusunce ve davranista, insan olan ve insanlik sunan a gore; vicdan zaten belirtilmistir. Hem kendine, hem de baskasina fiziksel/dusunsel zarar vermemek.
Eger, epistemolojik gerceklikten bahsediyorsak; o zaman, vicdanin soyut bir kavram oldugunu evrensel bir ifadesi bulunmadigini dolayisiyle; her algilayanin algisina gore ifade edilecegini, genelde dini bir temelle olan bagintisini ve bireysel temeldeki "rahatlama" icerigini, mesela; vicdani red, Yeryuzundeki, cografi/tarihi toplumsal yapilanmanin getirdigi genel anlayisin bir tezahuru olacagini ama her halukarde INSANCIL, HUMANIST bir icerikte algilandigini ve maalesef; duym oldugundan dolayi da; vicdan somurusunu ve vicdan'in siyasetin iktidar amacina yonelik arac olarak kullanildigini, mesela; magdurluk, genelde soyleyebiliriz.
Ama; sonucta vicdan, bati da kalmamistir. Cunku bireyci akilciligin fendi, vicdani yenmistir. Doguda ise, din milliyet ve siyaset elinde, bir vicdan somurusu ve su istismari vardir.
Yukaridaki bakis acisi gayet insani ve iyimser gelebilir. Ozaman insanın karanlık taraflarından dolayı belkide geneli kapsayan iyimser bir vicdandan bahsedemeyecegimiz sorunu ortaya cikar.
Bunun nedeni, dogal dusuncenin temelinin akil kokenli olmasidir. O yuzden de, dogal dusunce sorundur ve insanoglunun hayvani tabiatini ustelik; soyut degerler kavgasi yuzunden daha vahsi yaparak temsil eder.
Oyuzden de; insanoglu vicdani sadece bir arac olarak kullanir, AMAC EDINMEZ.
Dogal dusuncenin;evrensel yapilanisi, isleyisi ve islevi tum insansal duygular gibi, sevgi, saygi v.s. ancak istismar eder ve akil amacina, arac eder.
Konu vicdanin; iyimserligi/kotumserligi degildir; Dogal dusuncenin, vicdana bakis acisi arac bakisinin disina cikamaz ve iyi/kotu den ziyade; vicdanin bu halini tabi, kalitimsal, irsi, dogumdan once edinilen v.s. kabul eder.
Bu kabul edis, dogal dusuncenin; tum insansal/evrensel sorunlari icin de gecerlidir. Yani TESLIMIYET VE IFLAS.
Cunku nihilizm; dogal dusunce aklinin,bireyci akilcilik olarak gelebilecegi yerin son duragidir. Oyuzden tekrar, guce-otoriteye donus baslamistir. Hukuk, adalet, v.s. 20. yuzyilda kalmistir. "Gucum-otoritem varsa, herseyi yaparim" akilciligi hakimdir.
Buradaki hersey, her turlu vicdani yokeden insan ve insanlik disi dusunce ve davranislardir. Bu bati da ve gelismis ulkelerde cok yaygindir, ama; havuc politikasi ve bireylerin robotlastirilmasiyla saglanmaktadir.
Bizim gibi, ulkelere de; dikta/sekterlik/askeri/baskici/zorlama/ temelli toplumsallik ve onun korku felsefesi ve suru psikolojisi kalmaktadir.
Evrensel-insan zihniyeti ile epistemolojik gercekcilik arasindaki bagi kurmak acisindan:
evrensel-insan zihniyetinin vicdan yonlendirimli mantiksal akil ozu ile; epistemolojik gercekligin, akil yonlendirimli mantiksal vicdan yoklugu ve duygusal vicdan celiskisinin kokensel bag cozumu de sayginin gercekci algilanmasinda yatar.
Evrensel-insan zihniyeti, vicdan ozunu, bireysel saygi kokeniyle birlestirerek; insanoglunu epistemolojik temelde algilamakta ve onunla sorunsuz gecinebilmektedir.
Cunku saygi; "farklarin farkina varmak, ne bir farki, diger farklara karsi one cikarmak, ne de farklari birbirinden ayirmak, ya da birini digerine ustun kilmak, ya da yok saymaktir."
Bu su demektir. Herkes, kendine gore; kendisine kendi kisilik ve kimligini olusturan, soyut/somut degerler vermistir. Bu degerler, kisinin; kendisini baskalarindan farkli kilar. Iste bu farklarin epistemolojik varligi, her farki kendi adina sahiplenen sabitleyen ve savunan icin degisiklik gosterir.
Bu farklari yasam ve iliskiye tasimak her kisinin hak ve ozgurlugudur. Bu kisinin farkli degerleri/verileri/tabulari, baska bir kisinin iradesinden ve isteminden bagimsiz olarak vardir.
Iste, birey bilinci ve bireysel saygi; her bir kisinin toplum icinde kendi farklariyla birlikte beraberce antiayrimci ve hak ve ozgurluklerin sivil hukuk temelinde yasam ve iliskisini saglar.
Iste evrensel-dusuncenin, vicdan ozu; epistemolojikgercekligin fark varligini ve butunlugunu bu bireysel saygi anlayisiyla saglar.
Konuya bir acilim daha getirip, konunun daha da ilerlemesini ve derinlesmesini, katilimci arkadaslarin katilimina birakalim.
Oda hak ve ozgurluklerdir. Yani, vicdan ve saygi kendi basina evrensel-insan dusuncesi icin yeterli degildir. Hak ve ozgurlukleri de soyle anlatalim.
Bir kisinin kisilik ve kimlik soyut/somut degerlerini olusturan veri/tabu/degerler; onun yasam ve iliskisindeki dusunce ve davranisinin temelini olusturur. Bunun DUSUNCESI KISININ HAKKI, BU DUSUNCEYI YASAM VE ILISKISINE TASIMAK TA ONUN OZGURLUGUDUR. Bunu vicdan ve saygi bilinciyle yaptigini varsayarsak; Buradaki her bir kisinin hak ve ozgurlugu nasil saglanir?
Iste bu sorunun cevabida; bir kisinin hakkinin siniri, diger kisinin ozgurluguyle; bir kisinin ozgurlugunun siniri da, diger kisinin hakkiyla sinirlidir.
Yani; benim, hakkim; baskasinin ozgurlugune mudahele edemez. Benim ozgurlugum de, baskasinin hakkina mudahele edemez.
Yani, benim OZGURLUGUM, BASKASININ HAKKINI TANIMAK; BENIM HAKKIM DA BASKASININ OZGURLUGUNU TANIMAKTIR.
Vicdan bir yerde insanoglu beyninin ve vucudunun her dusundugu ve yaptigini kendine dogrulamasi/yanlislamasidir. Yani beynin yapilan hareket uzeriundeki bilincalti ya da bilincli muhakemesidir. Evet insanoglu bir yerde dusundugunu ve davrandigini mukayese ettikce ve deneme&yanilma metodu ile hatasini, eksigini, yanlisini algilar ve tecrube kazanir. Iste vicdan bir yerde bu rahatsizligin rahatlatilmasidir.
Aslinda beynin qualm olgusu yani rahatsiz olamama olgusu ve kendini rahatlatmasi ayni temeldedir. Yalniz beyin bunu ruya v.s. ile yaparken; insanoglu yaptigini sorgulayarak bilgisini artirarak v.s. yapabilir.
Aklin yonlendirilmesi demek;l insanoglunun bilincalti olarak alisilagelmis uygulamasini bilince tasimasi demek. Mesela bir kisi cinayet isleyecektir ve bu onun alisilagelmis ve bilincaltina yerlesmis toresidir. Iste tam da burda onun isleyecegi dusunmesi ve cinayeti islemekten vaz gecmesi onun bilincinin bilincaltini yenmesi anlamina gelir.
Vicdan eger bilinc ve farkindalik ile yapilirsa, insanoglunun kendine ve baskasina zarar vermeme algisi ve bunun bilincidir.
Vicdan insanoglu fenomenini insanlastiran ozdur. Insanogluna rahatsizlik sorun v.s. olarak yansiyan bir dusunce ve davranista algilanir. Vicdan bir muhakemedir, oz elestiridir, algilanan sorun ve rahatsizligin giderilmesinin isaretidir.
Akli yonlendirmesi gereken insanoglunun kendisidir. Halbuki olan aklin insanoglunu yonlendirmesidir.
Benim tanimim "kendine ve baskasina fiziksel/dusunsel zarar vermemek" yani verdiginde kisinin vicdanini devreye sokmasi, ya da vicdanini bilincli kullanarak bu zarar vermeye meydan vermemesi.
Simdilik, birey bilinci almis bir bireyin, evrensel-insan zihniyetinin; vicdan, saygi, hak ve ozgurluklerden temel olarak olustugunu soyleyip, konuyu noktalayalim.
Ben, bireysel olarak; Tabulu rasayi savunuyorum. Tabulu rasa bir bebegin kavramsiz/zihniyetsiz ama numenal yeti ile dogmasi demektir. Yani, insanoglu herseyi, yasam ve iliskilerinde, yine insanoglundan ogrenir. O yuzden, ahlak, kultur, anane, gelenek, tore v.s. ve tum kisinin kisilik ve kimligini olusturan verileri, degerleri ve tabulari; asirlar boyu, degiserek suregelmistir.
Vicdan konusu ise; benim izahimla, akil ile, zihin ile baglidir. Benim, izahimda vicdan akli yonlendirir, akil vicdani degil; cunku akil vicdani yonlendirirse; bati gibi insansal iliskiler, mantiksal temelde cok dusuk bir degere,mulk meta mal olarak ve ideolojik bireyci akilciliga dogu gibi de insansal degerler duygusal temelde toplumsal /inancsal cikara kulluga kolelige teslimiyete tasinir.
Oyuzden, aklin vicdani yonlendirmesi, fenomenal insanoglunun; vicdanin akli yonlendirmesi denumenal bilissel insanin dusunce ve davranisidir.
Aklin yonlendirdigi vicdan, DUYGUSAL DUZEYDE OLDUGU KADAR, MANTIKSAL DUZEYDE DE hem kendine; hem de baskasina, hem fiziksel, hem de dusunsel her turlu zarari verir, buna intihar da, baskasinin canini almak da dahildir.
Iste bu, Toplumsal/kisisel ve ayrimci, degerleri/verileri/tabulari olan insanogludur.
Halbuki, vicdanin yonlendirdigi akil; duygusal temelde kendine zarar verse bile; mantiksal temelde, ne kendine, ne de baskasina zarar veremez. Iste, bu da evrensel/bireysel insandir.
mantıksal temelde nasıl zarar veremez?
Aklinduygunun vicdani yonlendirmesi insanoglunun, vicdanin akli/duyguyu yonlendirmesi de bilissel insanin dusunce ve davranisidir.
Insanoglu akil yonlendirmesiyle, ya mantiksal dusunur/davranir ve vicdani sifirlar, ya da akil yonlendirmesiyle, duygusal dusunur ve davranir, ve akil/vicdan arasinda tikanir kalir ve devamli bir celiski yasar.
Eger vicdan akli yonlendirirse; ve duygusal dusunur ve davranirsa insanoglu olarak, akilci olamamasinin celiskisini yasar.
Ama, insanlik ve insan olma bilinci iste bu celiskiyi cozer. Cunku vicdanin yonlendirdigi akil; mantiksal olarak akilci degil; insan ozunun vicdani ile dusunur ve davranir. Iste ancak o zaman, aklini kendisine ve baskasina zarar vermemek icin, yonlendirebilir. Bu da sorunun cozumudur.
Genel bir vicdan kavramından bahsedebilirmiyiz?
Su anda var olan epistemolojik gercekci bir vicdandan mi, yani insanoglu vicdanindan mi, yoksa; olmasi gereken, insan vicdanindan mi bahsediyoruz?
Evrensel-insan dusuncesine gore dusunce ve davranista, insan olan ve insanlik sunan a gore; vicdan zaten belirtilmistir. Hem kendine, hem de baskasina fiziksel/dusunsel zarar vermemek.
Eger, epistemolojik gerceklikten bahsediyorsak; o zaman, vicdanin soyut bir kavram oldugunu evrensel bir ifadesi bulunmadigini dolayisiyle; her algilayanin algisina gore ifade edilecegini, genelde dini bir temelle olan bagintisini ve bireysel temeldeki "rahatlama" icerigini, mesela; vicdani red, Yeryuzundeki, cografi/tarihi toplumsal yapilanmanin getirdigi genel anlayisin bir tezahuru olacagini ama her halukarde INSANCIL, HUMANIST bir icerikte algilandigini ve maalesef; duym oldugundan dolayi da; vicdan somurusunu ve vicdan'in siyasetin iktidar amacina yonelik arac olarak kullanildigini, mesela; magdurluk, genelde soyleyebiliriz.
Ama; sonucta vicdan, bati da kalmamistir. Cunku bireyci akilciligin fendi, vicdani yenmistir. Doguda ise, din milliyet ve siyaset elinde, bir vicdan somurusu ve su istismari vardir.
Yukaridaki bakis acisi gayet insani ve iyimser gelebilir. Ozaman insanın karanlık taraflarından dolayı belkide geneli kapsayan iyimser bir vicdandan bahsedemeyecegimiz sorunu ortaya cikar.
Bunun nedeni, dogal dusuncenin temelinin akil kokenli olmasidir. O yuzden de, dogal dusunce sorundur ve insanoglunun hayvani tabiatini ustelik; soyut degerler kavgasi yuzunden daha vahsi yaparak temsil eder.
Oyuzden de; insanoglu vicdani sadece bir arac olarak kullanir, AMAC EDINMEZ.
Dogal dusuncenin;evrensel yapilanisi, isleyisi ve islevi tum insansal duygular gibi, sevgi, saygi v.s. ancak istismar eder ve akil amacina, arac eder.
Konu vicdanin; iyimserligi/kotumserligi degildir; Dogal dusuncenin, vicdana bakis acisi arac bakisinin disina cikamaz ve iyi/kotu den ziyade; vicdanin bu halini tabi, kalitimsal, irsi, dogumdan once edinilen v.s. kabul eder.
Bu kabul edis, dogal dusuncenin; tum insansal/evrensel sorunlari icin de gecerlidir. Yani TESLIMIYET VE IFLAS.
Cunku nihilizm; dogal dusunce aklinin,bireyci akilcilik olarak gelebilecegi yerin son duragidir. Oyuzden tekrar, guce-otoriteye donus baslamistir. Hukuk, adalet, v.s. 20. yuzyilda kalmistir. "Gucum-otoritem varsa, herseyi yaparim" akilciligi hakimdir.
Buradaki hersey, her turlu vicdani yokeden insan ve insanlik disi dusunce ve davranislardir. Bu bati da ve gelismis ulkelerde cok yaygindir, ama; havuc politikasi ve bireylerin robotlastirilmasiyla saglanmaktadir.
Bizim gibi, ulkelere de; dikta/sekterlik/askeri/baskici/zorlama/ temelli toplumsallik ve onun korku felsefesi ve suru psikolojisi kalmaktadir.
Evrensel-insan zihniyeti ile epistemolojik gercekcilik arasindaki bagi kurmak acisindan:
evrensel-insan zihniyetinin vicdan yonlendirimli mantiksal akil ozu ile; epistemolojik gercekligin, akil yonlendirimli mantiksal vicdan yoklugu ve duygusal vicdan celiskisinin kokensel bag cozumu de sayginin gercekci algilanmasinda yatar.
Evrensel-insan zihniyeti, vicdan ozunu, bireysel saygi kokeniyle birlestirerek; insanoglunu epistemolojik temelde algilamakta ve onunla sorunsuz gecinebilmektedir.
Cunku saygi; "farklarin farkina varmak, ne bir farki, diger farklara karsi one cikarmak, ne de farklari birbirinden ayirmak, ya da birini digerine ustun kilmak, ya da yok saymaktir."
Bu su demektir. Herkes, kendine gore; kendisine kendi kisilik ve kimligini olusturan, soyut/somut degerler vermistir. Bu degerler, kisinin; kendisini baskalarindan farkli kilar. Iste bu farklarin epistemolojik varligi, her farki kendi adina sahiplenen sabitleyen ve savunan icin degisiklik gosterir.
Bu farklari yasam ve iliskiye tasimak her kisinin hak ve ozgurlugudur. Bu kisinin farkli degerleri/verileri/tabulari, baska bir kisinin iradesinden ve isteminden bagimsiz olarak vardir.
Iste, birey bilinci ve bireysel saygi; her bir kisinin toplum icinde kendi farklariyla birlikte beraberce antiayrimci ve hak ve ozgurluklerin sivil hukuk temelinde yasam ve iliskisini saglar.
Iste evrensel-dusuncenin, vicdan ozu; epistemolojikgercekligin fark varligini ve butunlugunu bu bireysel saygi anlayisiyla saglar.
Konuya bir acilim daha getirip, konunun daha da ilerlemesini ve derinlesmesini, katilimci arkadaslarin katilimina birakalim.
Oda hak ve ozgurluklerdir. Yani, vicdan ve saygi kendi basina evrensel-insan dusuncesi icin yeterli degildir. Hak ve ozgurlukleri de soyle anlatalim.
Bir kisinin kisilik ve kimlik soyut/somut degerlerini olusturan veri/tabu/degerler; onun yasam ve iliskisindeki dusunce ve davranisinin temelini olusturur. Bunun DUSUNCESI KISININ HAKKI, BU DUSUNCEYI YASAM VE ILISKISINE TASIMAK TA ONUN OZGURLUGUDUR. Bunu vicdan ve saygi bilinciyle yaptigini varsayarsak; Buradaki her bir kisinin hak ve ozgurlugu nasil saglanir?
Iste bu sorunun cevabida; bir kisinin hakkinin siniri, diger kisinin ozgurluguyle; bir kisinin ozgurlugunun siniri da, diger kisinin hakkiyla sinirlidir.
Yani; benim, hakkim; baskasinin ozgurlugune mudahele edemez. Benim ozgurlugum de, baskasinin hakkina mudahele edemez.
Yani, benim OZGURLUGUM, BASKASININ HAKKINI TANIMAK; BENIM HAKKIM DA BASKASININ OZGURLUGUNU TANIMAKTIR.
Vicdan bir yerde insanoglu beyninin ve vucudunun her dusundugu ve yaptigini kendine dogrulamasi/yanlislamasidir. Yani beynin yapilan hareket uzeriundeki bilincalti ya da bilincli muhakemesidir. Evet insanoglu bir yerde dusundugunu ve davrandigini mukayese ettikce ve deneme&yanilma metodu ile hatasini, eksigini, yanlisini algilar ve tecrube kazanir. Iste vicdan bir yerde bu rahatsizligin rahatlatilmasidir.
Aslinda beynin qualm olgusu yani rahatsiz olamama olgusu ve kendini rahatlatmasi ayni temeldedir. Yalniz beyin bunu ruya v.s. ile yaparken; insanoglu yaptigini sorgulayarak bilgisini artirarak v.s. yapabilir.
Aklin yonlendirilmesi demek;l insanoglunun bilincalti olarak alisilagelmis uygulamasini bilince tasimasi demek. Mesela bir kisi cinayet isleyecektir ve bu onun alisilagelmis ve bilincaltina yerlesmis toresidir. Iste tam da burda onun isleyecegi dusunmesi ve cinayeti islemekten vaz gecmesi onun bilincinin bilincaltini yenmesi anlamina gelir.
Vicdan eger bilinc ve farkindalik ile yapilirsa, insanoglunun kendine ve baskasina zarar vermeme algisi ve bunun bilincidir.
Vicdan insanoglu fenomenini insanlastiran ozdur. Insanogluna rahatsizlik sorun v.s. olarak yansiyan bir dusunce ve davranista algilanir. Vicdan bir muhakemedir, oz elestiridir, algilanan sorun ve rahatsizligin giderilmesinin isaretidir.
Akli yonlendirmesi gereken insanoglunun kendisidir. Halbuki olan aklin insanoglunu yonlendirmesidir.
Benim tanimim "kendine ve baskasina fiziksel/dusunsel zarar vermemek" yani verdiginde kisinin vicdanini devreye sokmasi, ya da vicdanini bilincli kullanarak bu zarar vermeye meydan vermemesi.
Simdilik, birey bilinci almis bir bireyin, evrensel-insan zihniyetinin; vicdan, saygi, hak ve ozgurluklerden temel olarak olustugunu soyleyip, konuyu noktalayalim.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz