Iletilen Bilgiye Uc Farkli Bakis/Karsitli Tek Uygulama
1 sayfadaki 1 sayfası
Iletilen Bilgiye Uc Farkli Bakis/Karsitli Tek Uygulama
Basligimizi detayli aciklamaya tasimadan once, basligi guncel bir bilgi iletimi temelinde ele alalim.
Bilindigi gibi ulkemizde ve toplumumuzda oyle bir sicak oertam varki, hergun ve hatta gunde bir kac kere, yeni bir olay, soylem, eylem v.s. guncelligin basini cekiyor.
Iki gun once Reyhanli'da katliama donusen patlama sonucu, Iktidar hukumet ve devleti, bir aciklama yaparak; Reyhanli'da olan bu katliam ve vahim olaydan sonra, kendine ait gerekce ile; olayin geneli hakkinda her turlu goruntu, aciklama v.s. yasagi getirdi.
Burada Reyhanli'da olan bu katliama ve vahim olaya deginmek yerine, gelen yasaga deginecek ve bu iletilen bilgiyi beynin duzeysel algi bilgi degerlendirme ve iletilen bilgiye yonelik dusunce ve davranis belirleme olarak inceleyecegiz.
Burada ana olarak dogal/fenomenal zihniyetin getirdigi birbirine zit iki bakis acisi vardir.
Birincisi iletilen yasagi, iletildigi gibi algilama ve uygulama
Ikincisi iletilen yasaga karsi algilama ve uygulama
Ucuncusu iletilen yasagi degerlendirme, sorgulama, irdeleme, arastirma v.s.
Ilkinden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum; hangi durumda iletilen yasagi uygular iletildigi gibi algilar ve kabullenir?
Burada en onemli nokta; yasagi ileten kaynaga guvenmek, inanmak, v.s. kisaca biat etmek temelindeki kabul uygulama ve savunudur.
Ikinciden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum hangi durumda iletilen bir yasaga karsi cikasr, muhaliflik eder ve uygulamaz?
Burada en onemli nokta, yasagi ileten kaynaga; inanmamak, guvenmemek v.s. kisaca biat etmek yerine isyan etmek, bas kaldirmak ve itiraz etmek temelli kabullenememe ve karsi cikmadir.
Ucuncuden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum yasagi ileten kaynaga ve yasaga yonelik neden bir kararsizlik, caresizlik, ne yapacagini bilememe, ikircimli kalma; ya da bu yasagi ve kaynagini her turlu ne neden ve nasili ile aciklayabilecek bilgiye algiya dusunceye yonelme gosterir.
Gorundugu gibi burada iki farkli dusunce, arastirma v.s. sonucu uygulanacak olan gorunurde de ya kabul ya da itiraz olarak yansiyacak davranis ve uygulama olacaktir.
Bunlardan yasaga karsi bir icerik yok ise; yapilacak her turlu pasif davranis ve uygulamanin temeli suru psikolojisine dayanacaktir. Bunlardan yasaga karsi bir icerik var ise, yapilacak her turlu aktif davranis ve uygulama; birey bilincli, arastirilmis, bilgilenilmis nesi nedeni ve nasili ortaya konmus v.s. bir bilgisel bilimsel ve bilissel davranis ve uygulama olacaktir.
Tekrar basa donup ilk biat algisini degerlendirirsek; bu biat algisinin nerden ve nasil geldigini soyle aciklayabiliriz.
Nedir buradaki yasagin kaynagina yonelik duyulan guven ve inanc ve "bu kaynak ne yaparsa dogru/hakli v.s. yapar/soyler" algisi?
Iste buradaki algi genelde bilincalti ve otomatik olarak beyni devreye sokan; ve gecmise dayanan yasagi ileten kaynak ile ayni ideolojiyi inanci paylasma, onun her yaptigini/soyledigini dogru/hakli v.s. algilama ve HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA.Yani ucuncu bakisi uygulamama.
Ikinci karsit/muhalif v.s. algisini degerlendirirsek; bu karsitligin, isyanin v.s. nerden ve nasil geldigini soyle aciklayabiliriz.
Iste buradaki algi genelde bilincalti otomatik olarakbeyni devreye sokan ve gecmise dayanan, yasagi ileten kaynak ile farkli ideolojiyi inanci paylasma onun her yaptigini/soyledigini yanlis/haksiz v.s. olarak algilama ve HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA. Yani ucuncu bakisi uygulamama.
Maalesef ulemizin toplumu ve algisi verilen iletilen bilgiyi ve burada adi gecen yasagi HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA ile egitilmekte ve yetistirilmektedir. Yani birey bilinci ve beynin kritik/analitik dusunme ve dusunce uretme yetisinin egitim de ve yetistirimde olmamasidir.
Iste bu nedenden temeli bilincaltina dayanan ve otomatik olarak uygulanan yasaga kaynagindan dolayi, ya biat etme ya da isyan etme olarak yansir. Kisaca toplumun suru psikolojisi temelinde kutuplasmasi, birini digerinin otekilestirmesi ve toplumsal olusan karsit ve birbirine zit iki taraflilik.
Iste zaten burdan, yasagi uygulayan kaynagin; biat edene bir sey yapmamasi ve isyan edene de her turlu siddeti, teroru baskiyi, v.s. temelli korku salarak uygulamasinin nedeni de bundandir.
Burada ilginc bir tarihi gercek yatar. Bu da yasagi getiren kaynagin guvenme inanma olarak ideolojik algi temelinde yer degistirmesidir.
Mesela burada yasagi ileten diyelim AKP degil de, Mesela 1960'lardaki iktidar olsa idi; bu sefer ideolojik olarak toplumun kutupolasmasi tam tersi olacakti. Yani bugun karsi cikanlar, o zaman biat edecekler, bugun biat edenler o zaman karsi cikacakti.
Buradan su an ulkemizde hukum surmekte olan milli ve dini iktidar farkini ornek gosterebiliriz.
Iste biat ve isyan temelli suru psikolojisinin beyin ufku burada biter.
Buradaki onemli bir noktada, bu biat ve isyan temelli suru psikolojisinin ucuncu farkli bakis olan KAYNAGI VE YASAGI SORGULAMA ya bakis acisi, sadece bu ufuk temelinde olacak, bu bakis acisini noncognitivizm olarak algilayamayacak, ya kendi biat/isyani ile paralel degerlendirecek, ya da kendi biat/isyani na karsi degerlendirerek; bu bakis acisini farkini algilamak yerine, ya "biz" ya da "oteki" olarak siniflandiracaktir.
Cunku ufuk o kadardir. Yani ufuk ucuncu bakis acisini algilayamaz. Ayrica bu ucuncu bakis acisinin da maalesef yansi, uygulama, davranis v.s. olarak ucuncu bir goruntyusu yoktur. Ya davranis pasif temelde biat gibi algilanacak, ya da davranis isyan temelinde karsi cikis gibi algilanacaktir.
Iste bu acidan, ucuncu bakis acisinin SORGULAMADAN GELEN BILGISI ACIKLAMASI IZAHI NEDENI NASILI V.S. GALE ALINMAYACAK VE GETIRILEN YASAGIN VE DE KAYNAGININ NEDEN BU YASAGI GETIRDIGININ HER TURLU ACIKLANMASI VE IZAHI BIR ISE YARAMAYACAKTIR.
Sonucta ve bilhassa bu ucuncu bakisin, sorgulama temelli her turlu bilgisi, algisi ve birey bilincinin getirdigi yasagi kritik/analitik/analojik/abductive/yararci v.s. degerlendirmesi sadece kendi bireyi ile sinirli kalacaktir.
Mesela sorgulamaya ornek "bu yasak neden ve nasil kondu/yasagi koyduran dusuncenin temelinde ne var? bu yasak konurken ne dusunuldu? neden yasak ile ilgili su acilama yapildi?" v.s. temelli sorgulamanin getirdigi bilgi algi dusunce v.s. nin getirdigi aciklama izah v.s. maalesef bu suru psikolojisinin biati ya da isyani acisindan algilanamayacak, sadece kendi inanci ve ideolojik siniri ile bu ucuncu bakis acisi, ya kendi inancina ya da kendi inancinin karsisina oturtulacaktir. Cunku ufuk bu kadardir.
Buradan yazimizi toparlamayacalisirsak; bir yasaken basit algi ile, uzerine yasak konulan olay konu v.s. den BILGILENILMESINI ONLEMEKTIR.
Iste sirf bu algi bile, beyni ucuncu bakis acisina yani yasagi ve yasaklayan kaynagi sorgulamaya yonlendirir. Sonucta SORGULAYAN BEYIN KABUL EDEN YA DA ISYAN EDEN DEGIL; SORGULADIGI OLAY, KONUDA BILGI EDINMEK ISTEYEN BEYINDIR.
Iste buradan, maalesef suru psikolojisinin biati ve isyaninin da HIC BIR BILGI ICERMEDIGI sadece iletilenin karsisinda yanli ya da karsit taraf alindiginin gostergesidir.
Ne yazikki bilgi sadece ve sadece ucuncu bakis acisinda vardir. Ustelik bu bilginin her turlu aciklamasi izahi ve dusuncesi de buradadir. Ama noncognitivizmin isyani ya da biati bunu algilamak yerine, kendi gibi bunu ya yandas ya da karsit ile ozdes ve bir tutar.
Iste beynin bilgilenememesi, dusunememesi, dusunce uretememesi ve gelisememesi ve yenilenememesi bu bilincaltinin getirdigi otomatik uygulanan biat ya da isyanin getirdigi yerlesmis otomatiklesmis ve tek ilk ve de mutlak kilinan ideolojik inancsal izmlerin ve etik degerlerin sahiplenilmesinden ve savunusundan kaynaklanir.
Iste bunun biat ya da isyan olmasi da, yasagi ileten kaynaga gecmis verilere dayanan bir ideolojik inancsal guven/guvensizlik, inanma/inanmama, kabullenme/kabullenmeme baglidir.
O yuzden de yasagi biat eden kendince olesiye savunur, yasaga isyan eden de kendince olesiye karsi cikar ve toplum boylece kutuplasir ve mucadeleye girisir. Iste burda ne bir bilinc ne bir algi ne bir anlayis ne bir hosgoru ne bir bilgi ne bir izah ne bir aciklama v.s. kisaca islemeyen ve sadece hafiza kullanan bir beyin vardir.
Burada ucuncu bakis acisinin temeli de zaten bu kutuplasma da yatar. Cunku yasak ile her turlu itiraz karsi cikan acisindan ortaya konur.
Kutuplasmanin biat ve isyani yer degistiginde de bu sefer tekrar yasak ile ilgili her turlu itiraz karsi cikan tarafindan ortaya konur.
Boylece ucuncu bakis acisi olarak ortada SORGULAMA ACISINDAN HEM LEYHTE HEM DE ALEYHTE BILGILER MEVCUTTUR.
Iste bu bilgi temelinde ucuncu bakis acisi qua felsefesi ile hem biatin hem de isyanin nedenini nasilini ortaya koyabildigi gibi; kaynagi da yasagi da detaylari ile ortaya koyar. Yani BIR REHBER GOREVI GORUR VE TUM RESMI BUTUN KARELERI ILE GOZLEME SUNAR.
En azindan ucuncu bakis acisinin pasif beyinleri karazrsiz, caresiz v.s. beyinleri bu Qua felsefesi acilimini degerlendirebilecek ya da biat/isyan mutlakliginda olmadigindan ve bilinci acik oldugundan algilayabilecek ya da sorgulayabilecek duzeydedir.
Iste ucuncu bakis acisinin aktifi, yine ucuncu bakis acisinin pasifine bir seyler verebilme ve onu sorgulamaya yonlendirebilme durumundadir. Iste buradan ortaya konu yasak v.s. ile ilgili iletilen bilgi olartak guzel bir bilgi ve dusunce alis verisi baslar. Cunku bu pasif beyin, algilama yaninda, hosgoru, adalet v.s. ye de aciktir.
Yani, UCUNCU BAKIS ACISI SORGULAMA BILGILENME DUSUNCE URETME VE PAYLASMA V.S. ACISINDAN ANCAK KENDI BUNYESINDE BEYINLERI GELISTIREBILIR, BEYINDE YER ETMISI YANLIS KILABILIR, YENILIYEBILIR.
Evrensel-insan zihniyeti de dile getirim olarak en azindan bu pasif kanata yonelik bir kapi acmaktadir. Cunku beyni sabitlenmis biat/isyan mutlakliginin her turlu algi ufku noncognitivisttir. Ustelik ortada bilgi dusunce v.s. paylasimi yerine; karsilikli kendi inanilan ideoloji dogrusunu bir birine empoze etme duyusal/egosal ve akilci dayatim vardir.
Ucuncu bakis acisinin pasifi buradan genelde kacar; aktifi ise kontrolu elinde tutarak bilgisini ve dusuncesini vermeye devam eder.
Son olarak guncel konumuza dionersek; devletin hukumetin iktidarin Reyhanli ile ilgili ilettigi yasagin TEK NEDENI BILGILENMENIN ONLENMESIDIR.
Evet isteyen buna biat eder, isteyen isyan eder. Benim istedigim de bu bilgiye ulasma adina ve olayi aciklayabilme algilayabilme v.s. adina sorgulamak, arastirmaktir.
Bu da bilimsel bilgisel ve bilissel bir beyin temelinin urunudur. Insanlik adina da insan haklari evrensel hukuk ve her turlu farkli hak ve ozgurluge saygi, icsellestirme ve hak ve ozgurluk ihlaline karsi da, bu sorunu dile getirme aciklama izah etmenin urunudur.
INSANOGLUNU BILGILENMEDEN ALIKOYMAK, HER HANGI BIR BILGIYE YASAK KOYMAK, INSAN HAKLARI VE EVRENSEL HUKUK OLARAK BIR HAK VE OZGURLUK IHLALIDIR.
Hem bu vahim katliamin ne oldugu, nedeni nasili failleri v.s. adina, hem de yasagin nedeni, nasili v.s. adina hem de yasagin kaynagi iktidarin neden nasil v.s. bu yasagi koydugu ve acikladigi v.s. adina sorgulamak, irdelemek, arastirmak, v.s. temelli bilgilenmek ve bilgilendirmek ve de her turlu beyin jimnastigi yapmak, dusunce uretmek v.s. hem bir hak ve ozgurluktur; hem de her bir bireyin insanlik gorevidir. Hem kendi adina, hem toplumu adina, hem dunya adina, hem de bilimsellik bilissellik ve bilgisellik adina.
Aslinda bu son paragraf her turlu ideolojik inancsal ve izmsel bilginin her turlu verilen etik degerin, verinin ve tabunun ve de her turlu toplumun sosyal yonlendirimi ve yaptirimi adina sosyo-psikolojisinin algilanma ve sorunlarinin ortaya konmasi adina UCUNCU BAKIS ACISININ AKTIFLIGI OLARAK UYGULANMALI VE BILGI, DUSUNCE OLARAK PAYLASILMALIDIR.
Bilindigi gibi ulkemizde ve toplumumuzda oyle bir sicak oertam varki, hergun ve hatta gunde bir kac kere, yeni bir olay, soylem, eylem v.s. guncelligin basini cekiyor.
Iki gun once Reyhanli'da katliama donusen patlama sonucu, Iktidar hukumet ve devleti, bir aciklama yaparak; Reyhanli'da olan bu katliam ve vahim olaydan sonra, kendine ait gerekce ile; olayin geneli hakkinda her turlu goruntu, aciklama v.s. yasagi getirdi.
Burada Reyhanli'da olan bu katliama ve vahim olaya deginmek yerine, gelen yasaga deginecek ve bu iletilen bilgiyi beynin duzeysel algi bilgi degerlendirme ve iletilen bilgiye yonelik dusunce ve davranis belirleme olarak inceleyecegiz.
Burada ana olarak dogal/fenomenal zihniyetin getirdigi birbirine zit iki bakis acisi vardir.
Birincisi iletilen yasagi, iletildigi gibi algilama ve uygulama
Ikincisi iletilen yasaga karsi algilama ve uygulama
Ucuncusu iletilen yasagi degerlendirme, sorgulama, irdeleme, arastirma v.s.
Ilkinden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum; hangi durumda iletilen yasagi uygular iletildigi gibi algilar ve kabullenir?
Burada en onemli nokta; yasagi ileten kaynaga guvenmek, inanmak, v.s. kisaca biat etmek temelindeki kabul uygulama ve savunudur.
Ikinciden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum hangi durumda iletilen bir yasaga karsi cikasr, muhaliflik eder ve uygulamaz?
Burada en onemli nokta, yasagi ileten kaynaga; inanmamak, guvenmemek v.s. kisaca biat etmek yerine isyan etmek, bas kaldirmak ve itiraz etmek temelli kabullenememe ve karsi cikmadir.
Ucuncuden basliyalim. Bir kisi, ya da toplum yasagi ileten kaynaga ve yasaga yonelik neden bir kararsizlik, caresizlik, ne yapacagini bilememe, ikircimli kalma; ya da bu yasagi ve kaynagini her turlu ne neden ve nasili ile aciklayabilecek bilgiye algiya dusunceye yonelme gosterir.
Gorundugu gibi burada iki farkli dusunce, arastirma v.s. sonucu uygulanacak olan gorunurde de ya kabul ya da itiraz olarak yansiyacak davranis ve uygulama olacaktir.
Bunlardan yasaga karsi bir icerik yok ise; yapilacak her turlu pasif davranis ve uygulamanin temeli suru psikolojisine dayanacaktir. Bunlardan yasaga karsi bir icerik var ise, yapilacak her turlu aktif davranis ve uygulama; birey bilincli, arastirilmis, bilgilenilmis nesi nedeni ve nasili ortaya konmus v.s. bir bilgisel bilimsel ve bilissel davranis ve uygulama olacaktir.
Tekrar basa donup ilk biat algisini degerlendirirsek; bu biat algisinin nerden ve nasil geldigini soyle aciklayabiliriz.
Nedir buradaki yasagin kaynagina yonelik duyulan guven ve inanc ve "bu kaynak ne yaparsa dogru/hakli v.s. yapar/soyler" algisi?
Iste buradaki algi genelde bilincalti ve otomatik olarak beyni devreye sokan; ve gecmise dayanan yasagi ileten kaynak ile ayni ideolojiyi inanci paylasma, onun her yaptigini/soyledigini dogru/hakli v.s. algilama ve HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA.Yani ucuncu bakisi uygulamama.
Ikinci karsit/muhalif v.s. algisini degerlendirirsek; bu karsitligin, isyanin v.s. nerden ve nasil geldigini soyle aciklayabiliriz.
Iste buradaki algi genelde bilincalti otomatik olarakbeyni devreye sokan ve gecmise dayanan, yasagi ileten kaynak ile farkli ideolojiyi inanci paylasma onun her yaptigini/soyledigini yanlis/haksiz v.s. olarak algilama ve HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA. Yani ucuncu bakisi uygulamama.
Maalesef ulemizin toplumu ve algisi verilen iletilen bilgiyi ve burada adi gecen yasagi HIC BIR ZAMAN SORGULAMAMA ile egitilmekte ve yetistirilmektedir. Yani birey bilinci ve beynin kritik/analitik dusunme ve dusunce uretme yetisinin egitim de ve yetistirimde olmamasidir.
Iste bu nedenden temeli bilincaltina dayanan ve otomatik olarak uygulanan yasaga kaynagindan dolayi, ya biat etme ya da isyan etme olarak yansir. Kisaca toplumun suru psikolojisi temelinde kutuplasmasi, birini digerinin otekilestirmesi ve toplumsal olusan karsit ve birbirine zit iki taraflilik.
Iste zaten burdan, yasagi uygulayan kaynagin; biat edene bir sey yapmamasi ve isyan edene de her turlu siddeti, teroru baskiyi, v.s. temelli korku salarak uygulamasinin nedeni de bundandir.
Burada ilginc bir tarihi gercek yatar. Bu da yasagi getiren kaynagin guvenme inanma olarak ideolojik algi temelinde yer degistirmesidir.
Mesela burada yasagi ileten diyelim AKP degil de, Mesela 1960'lardaki iktidar olsa idi; bu sefer ideolojik olarak toplumun kutupolasmasi tam tersi olacakti. Yani bugun karsi cikanlar, o zaman biat edecekler, bugun biat edenler o zaman karsi cikacakti.
Buradan su an ulkemizde hukum surmekte olan milli ve dini iktidar farkini ornek gosterebiliriz.
Iste biat ve isyan temelli suru psikolojisinin beyin ufku burada biter.
Buradaki onemli bir noktada, bu biat ve isyan temelli suru psikolojisinin ucuncu farkli bakis olan KAYNAGI VE YASAGI SORGULAMA ya bakis acisi, sadece bu ufuk temelinde olacak, bu bakis acisini noncognitivizm olarak algilayamayacak, ya kendi biat/isyani ile paralel degerlendirecek, ya da kendi biat/isyani na karsi degerlendirerek; bu bakis acisini farkini algilamak yerine, ya "biz" ya da "oteki" olarak siniflandiracaktir.
Cunku ufuk o kadardir. Yani ufuk ucuncu bakis acisini algilayamaz. Ayrica bu ucuncu bakis acisinin da maalesef yansi, uygulama, davranis v.s. olarak ucuncu bir goruntyusu yoktur. Ya davranis pasif temelde biat gibi algilanacak, ya da davranis isyan temelinde karsi cikis gibi algilanacaktir.
Iste bu acidan, ucuncu bakis acisinin SORGULAMADAN GELEN BILGISI ACIKLAMASI IZAHI NEDENI NASILI V.S. GALE ALINMAYACAK VE GETIRILEN YASAGIN VE DE KAYNAGININ NEDEN BU YASAGI GETIRDIGININ HER TURLU ACIKLANMASI VE IZAHI BIR ISE YARAMAYACAKTIR.
Sonucta ve bilhassa bu ucuncu bakisin, sorgulama temelli her turlu bilgisi, algisi ve birey bilincinin getirdigi yasagi kritik/analitik/analojik/abductive/yararci v.s. degerlendirmesi sadece kendi bireyi ile sinirli kalacaktir.
Mesela sorgulamaya ornek "bu yasak neden ve nasil kondu/yasagi koyduran dusuncenin temelinde ne var? bu yasak konurken ne dusunuldu? neden yasak ile ilgili su acilama yapildi?" v.s. temelli sorgulamanin getirdigi bilgi algi dusunce v.s. nin getirdigi aciklama izah v.s. maalesef bu suru psikolojisinin biati ya da isyani acisindan algilanamayacak, sadece kendi inanci ve ideolojik siniri ile bu ucuncu bakis acisi, ya kendi inancina ya da kendi inancinin karsisina oturtulacaktir. Cunku ufuk bu kadardir.
Buradan yazimizi toparlamayacalisirsak; bir yasaken basit algi ile, uzerine yasak konulan olay konu v.s. den BILGILENILMESINI ONLEMEKTIR.
Iste sirf bu algi bile, beyni ucuncu bakis acisina yani yasagi ve yasaklayan kaynagi sorgulamaya yonlendirir. Sonucta SORGULAYAN BEYIN KABUL EDEN YA DA ISYAN EDEN DEGIL; SORGULADIGI OLAY, KONUDA BILGI EDINMEK ISTEYEN BEYINDIR.
Iste buradan, maalesef suru psikolojisinin biati ve isyaninin da HIC BIR BILGI ICERMEDIGI sadece iletilenin karsisinda yanli ya da karsit taraf alindiginin gostergesidir.
Ne yazikki bilgi sadece ve sadece ucuncu bakis acisinda vardir. Ustelik bu bilginin her turlu aciklamasi izahi ve dusuncesi de buradadir. Ama noncognitivizmin isyani ya da biati bunu algilamak yerine, kendi gibi bunu ya yandas ya da karsit ile ozdes ve bir tutar.
Iste beynin bilgilenememesi, dusunememesi, dusunce uretememesi ve gelisememesi ve yenilenememesi bu bilincaltinin getirdigi otomatik uygulanan biat ya da isyanin getirdigi yerlesmis otomatiklesmis ve tek ilk ve de mutlak kilinan ideolojik inancsal izmlerin ve etik degerlerin sahiplenilmesinden ve savunusundan kaynaklanir.
Iste bunun biat ya da isyan olmasi da, yasagi ileten kaynaga gecmis verilere dayanan bir ideolojik inancsal guven/guvensizlik, inanma/inanmama, kabullenme/kabullenmeme baglidir.
O yuzden de yasagi biat eden kendince olesiye savunur, yasaga isyan eden de kendince olesiye karsi cikar ve toplum boylece kutuplasir ve mucadeleye girisir. Iste burda ne bir bilinc ne bir algi ne bir anlayis ne bir hosgoru ne bir bilgi ne bir izah ne bir aciklama v.s. kisaca islemeyen ve sadece hafiza kullanan bir beyin vardir.
Burada ucuncu bakis acisinin temeli de zaten bu kutuplasma da yatar. Cunku yasak ile her turlu itiraz karsi cikan acisindan ortaya konur.
Kutuplasmanin biat ve isyani yer degistiginde de bu sefer tekrar yasak ile ilgili her turlu itiraz karsi cikan tarafindan ortaya konur.
Boylece ucuncu bakis acisi olarak ortada SORGULAMA ACISINDAN HEM LEYHTE HEM DE ALEYHTE BILGILER MEVCUTTUR.
Iste bu bilgi temelinde ucuncu bakis acisi qua felsefesi ile hem biatin hem de isyanin nedenini nasilini ortaya koyabildigi gibi; kaynagi da yasagi da detaylari ile ortaya koyar. Yani BIR REHBER GOREVI GORUR VE TUM RESMI BUTUN KARELERI ILE GOZLEME SUNAR.
En azindan ucuncu bakis acisinin pasif beyinleri karazrsiz, caresiz v.s. beyinleri bu Qua felsefesi acilimini degerlendirebilecek ya da biat/isyan mutlakliginda olmadigindan ve bilinci acik oldugundan algilayabilecek ya da sorgulayabilecek duzeydedir.
Iste ucuncu bakis acisinin aktifi, yine ucuncu bakis acisinin pasifine bir seyler verebilme ve onu sorgulamaya yonlendirebilme durumundadir. Iste buradan ortaya konu yasak v.s. ile ilgili iletilen bilgi olartak guzel bir bilgi ve dusunce alis verisi baslar. Cunku bu pasif beyin, algilama yaninda, hosgoru, adalet v.s. ye de aciktir.
Yani, UCUNCU BAKIS ACISI SORGULAMA BILGILENME DUSUNCE URETME VE PAYLASMA V.S. ACISINDAN ANCAK KENDI BUNYESINDE BEYINLERI GELISTIREBILIR, BEYINDE YER ETMISI YANLIS KILABILIR, YENILIYEBILIR.
Evrensel-insan zihniyeti de dile getirim olarak en azindan bu pasif kanata yonelik bir kapi acmaktadir. Cunku beyni sabitlenmis biat/isyan mutlakliginin her turlu algi ufku noncognitivisttir. Ustelik ortada bilgi dusunce v.s. paylasimi yerine; karsilikli kendi inanilan ideoloji dogrusunu bir birine empoze etme duyusal/egosal ve akilci dayatim vardir.
Ucuncu bakis acisinin pasifi buradan genelde kacar; aktifi ise kontrolu elinde tutarak bilgisini ve dusuncesini vermeye devam eder.
Son olarak guncel konumuza dionersek; devletin hukumetin iktidarin Reyhanli ile ilgili ilettigi yasagin TEK NEDENI BILGILENMENIN ONLENMESIDIR.
Evet isteyen buna biat eder, isteyen isyan eder. Benim istedigim de bu bilgiye ulasma adina ve olayi aciklayabilme algilayabilme v.s. adina sorgulamak, arastirmaktir.
Bu da bilimsel bilgisel ve bilissel bir beyin temelinin urunudur. Insanlik adina da insan haklari evrensel hukuk ve her turlu farkli hak ve ozgurluge saygi, icsellestirme ve hak ve ozgurluk ihlaline karsi da, bu sorunu dile getirme aciklama izah etmenin urunudur.
INSANOGLUNU BILGILENMEDEN ALIKOYMAK, HER HANGI BIR BILGIYE YASAK KOYMAK, INSAN HAKLARI VE EVRENSEL HUKUK OLARAK BIR HAK VE OZGURLUK IHLALIDIR.
Hem bu vahim katliamin ne oldugu, nedeni nasili failleri v.s. adina, hem de yasagin nedeni, nasili v.s. adina hem de yasagin kaynagi iktidarin neden nasil v.s. bu yasagi koydugu ve acikladigi v.s. adina sorgulamak, irdelemek, arastirmak, v.s. temelli bilgilenmek ve bilgilendirmek ve de her turlu beyin jimnastigi yapmak, dusunce uretmek v.s. hem bir hak ve ozgurluktur; hem de her bir bireyin insanlik gorevidir. Hem kendi adina, hem toplumu adina, hem dunya adina, hem de bilimsellik bilissellik ve bilgisellik adina.
Aslinda bu son paragraf her turlu ideolojik inancsal ve izmsel bilginin her turlu verilen etik degerin, verinin ve tabunun ve de her turlu toplumun sosyal yonlendirimi ve yaptirimi adina sosyo-psikolojisinin algilanma ve sorunlarinin ortaya konmasi adina UCUNCU BAKIS ACISININ AKTIFLIGI OLARAK UYGULANMALI VE BILGI, DUSUNCE OLARAK PAYLASILMALIDIR.
evrensel-insan- Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09
Similar topics
» Bir Konunun Uc Farkli Butunu
» Disaridan Bakis Acisi
» Eupraxsophy-Humanist Bir Bakis
» Fenomene Bakis Acilari
» Insanmerkezcilik (anthropocentrism) deki “Yanlis“ Bakis Acilari
» Disaridan Bakis Acisi
» Eupraxsophy-Humanist Bir Bakis
» Fenomene Bakis Acilari
» Insanmerkezcilik (anthropocentrism) deki “Yanlis“ Bakis Acilari
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz