ÖZGÜR BEYİN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dogal zihniyet cesitleri/Evrensel-Insan Zihniyeti Bagi/Farki

Aşağa gitmek

 Dogal zihniyet cesitleri/Evrensel-Insan Zihniyeti Bagi/Farki  Empty Dogal zihniyet cesitleri/Evrensel-Insan Zihniyeti Bagi/Farki

Mesaj  evrensel-insan Çarş. Tem. 09, 2014 9:04 pm

Saygideger arkadaslar;

Insanoglunun, tum tarihsel yasam ve iliski suresi boyunca, kok ve temelsel olarak yonlendirip, yapilandirdigi yapi ve isleyisinin cesitleri vardir.

Ilki bilincaltidir.
Ikincisi aklin inandigi dogrudur.
Ucuncusu Pozitivizm, yani pozitif dusuncedir.
Dorduncusu modernizmdir (yapisallik, yapilandirmacilik degil)
Besincisi, post modernizmdir (yapisallik ustu, post yapisallik)

Evrensel-insan zihniyeti ise, bunlarin disindadir.

Simdi sira ile, bu dogal zihniyet cesitlerini aciklayalim. Bunu yaparken de, Tanrilastirma ve tanri ornegini kullanalim.

Insanoglu tanrilastirma temelli tanri fikrini ortaya attiktan sonra (bunun nasili mesajimizin konusu degil), bu fikri ortaya atan yerde bulunan toplumun dogan her ferdi, bu dusunce ona vererek yetistirilir. Iste kisinin, bu temelde yetismesi ve bunu sanki programlanmis gibi aynen yasam ve iliskisinde uygulamasi, bilincaltidir.

Ikinci asama, kisinin bundan rahatsizlik duymasi asamasidir. Burada da, kisi bu rahatsizligini, ya kendini ikna ederek kendine uygular, ya da ikna edemez ve karsi cikarak kendine uygular. Iste kisinin bilincalti ile bilincsiz bu cabasi, aklin inandigi dogrusudur.

Ucuncusu, yani pozitivizm; aklin inandigi dogrusunun, ister bilincalti verilen olsun, ister, kisinin buna karsi cikarak dogrulamasi olsun, ortada bir savunu ve "baskasini kendi gibi dusunmeye ikna etme" mucadelesi vardir.

Buraya kadar olan durumda, ortada olan ve verilen tek bir tanri soz konusudur. Yani, toplum bu tanriya alternatif bir tanitimla karsilasmamistir.

Teknik ve bilimin gelismesi, dunya uzerinde yasayan insanoglunun bulunduklari cografya disinda, birbirleri ile iletisimi getirmistir.

Burada ortaya yeni bir tur pozitivizm cikar. Bu pozitivizmde olan bir tanrinin, varligi yoklugu degil; konu alternatif bir tanrinin devreye girmesidir.

Bu acidan, iki turlu gelisme olur. Bir olan tanrilar arasi, bilincalti ve aklin dogrusunun mucadelesine, hem alternatif tanrinin, bilincalti ve aklin dogrusu mucadelesi kendi tanrisi bunyesinde eklenmis, hem de bir tanridan diger tanriya transfer ve iki tanri arasi savunu/karsi cikis mucadelesi baslamis, en onemlisi; tanrilari ortak degerlendirenlerin de bir tanri savunu birligi ile, tanrilari ortak degerlendirenlerin bir tanri karsi cikisi birligi ortaya cikmistir.

Bunu eger tanrilarin dunya cografyasi ve tarihsel gelisim ve cografya cesitliligi ve gelisen teknik ve bilimsel iletisim olarak algilarsak; hem her tanrinin, kendi bunyesindeki kutuplasmasi, hem de tanrilar arasi savunu ve karsi cikis birlikteligi cesitlenmektedir. Iste bu bilincalti pozitivizmidir.

Asil konu, bilincli ve farkinda olarak aklin yaraticiligi pozitivizmidir. Bu dunya butunlugu acisindan, bir cografya ve toplumda, meydana gelir. Zaten tanri farklari dfa da bu pozitivizm ile iyice algilanacaktir.

Soyle dusunelim. Bir kisi ciksin ve akil yurutsun "benim bir tanrim var, ben bu tanriyi savunmak, ya da bu tanriya karsi cikmak yerine, OLAN TANRIYA ALTERNATIF OLARAK NEDEN KENDI TANRIMI YARATMIYAYIM" iste bu dusunce, hem olanin disina cikan, hem de yeni bir tanri yaratan modern dusuncedir. Zaten tanri cesitleri de, boyle ortaya cikmistir.

Iste post modern dusunce de bunun tam zittidir, yani olani oldugu gibi red etme veya olani, olmayacak sekilde, iliskilendirme (dinler arasi dialog gibi), yine bu dusuncenin devami olan, olan sekilde, yaratilacak ileride olacak olanlariu da onceden algilayip, karsi cikma, yani "ben olan hic bir tanriyi savunmuyorum, ama bu gunumuzle sinirli degil, yarin bir tanri daha yaratilsa, onu da savunmam; karsi cikarim" temelli, olanin disina olabilecekler olarak cikan ve olan temelli olabilecekleri de red eden bir anlayistir.

Iste butun bu zihniyet, dogal zihniyet bunyesindedir ve verilen tanri ornegi, her konuya,dile, felsefeye, teknige, bilime tasinabilir. Nitekim tarihin gelismisligine bakilirsa, tasindigi da gorulmustur.

Peki, insanoglunun bu zihniyette geldigi nokta nedir?, ortada bir olan ve olanin temelinde olacak olan ve ortada bir olana olacagin temelinde karsi cikan.

Bu iki dusunce de, dogal zihniyeti kendi bunyesi disina cikartmayan, kendi sinirlarina mahkum eden bir zihniyettir.

Iste evrensel-insan zihniyetinin, burada ilk farki ortaya cikar. Bu olan ve olan paralelinde olabilecek olan ve bu olana olabilecek olarak karsi cikan, zihniyet bunu NEYE/KIME GORE SAPTAMAKTADIR?, iste bu sorunun cevabi iki acilim saglar, birincisi; neyin ne oldugunu, NASIL OLDURULMUS seviyesine cikarir. Ikincisi, butun ...e gorelerin, aslinda bir insanoglu yapilandirilmisligi oldugunu, bunu temellerine ve kokenine yapiyi ve isleyisi bulup ortaya cikarmak icin yonelimi saglar.

En onemliside, butun bu olanlarin ve olabilecek olanlarin ve karsi cikislarin, bunun asil kaynagini, faktorunu veren insanogluna odaklasmasini, tartismanin geldigi kaynagi ve butun farkliliklarin bu kaynaktan kaynaklandigini algilatir.

Iste bu da algilanirsa, geriye bir tek sey kalir. "iyi guzel de, butun bu tartismalarin her turlu koken ve temelleri insanoglu faktorune dayaniyorsa, bunlarin insanlik ve evrensellik ile bagi ne?"

Iste bu soru, sizi; dogal zihniyetin, koken ve temellerinin, aslinda insanlik ve evrensellik uzerine degil de; insandisi ve insanlikdisi uzerine kuruldugunu algilatir.

Iste evrensel-insan zihniyeti, bu algi temelinde; hem tum ve her konuda olan, olabilecek olan ve buna karsi cikan her turlu tartismanin, bir insanlik sorunu oldugunu algilar hem de, butun bu sorunu ortaya atan insanoglu faktorunun kendi varligi olarak bu tartismanin icinde olmadigini ve bu tartisma ugruna yasamini feda ettigini ortaya koyar.

Bu da sadece kaynagin ne oldugunu algilatmak ile kalmaz, ayni zamanda kaynagin varliginin bilinc ve farkindaligini verir ve kaynagin ortaya attiklarini tartismak yerine, kaynagin kerndisinin tartisilmasi gerektigini ortaya koyar.

Bu da en basinda, tartisan kaynagin, tartisma yerine, kendisinin ne oldugunu algilamak adina, ve uygulamalarinin kendi ozune uygun olup olmadigini algilama adina, KENDINI SORGULAMASIDIR.

Iste evrensel-insan zihniyeti, bunu yaparken olan bunyesinde bir taraf tutmaz, notr algilar ve olana disaridan bakar. Ama, yeni bir olan yaratmak pozitivizmi yerine, olandan ve olabilecek olan ve olmayandan tamamen arinmayi ve kurtulmayi ve bunun yerine olabilecek ve oldurulacak olanin, sadece insanlik icermesini, insan faktoru olmasini ve insanoglunun kerndi disinda bir olani, kendinin ustune cikarmamasini veya ona teslim olmamasini ortaya koyar.

Bunu yaparken, hem modern, hem post modern pozitivizmin disinna ciktigi gibi, aklin inandigi dogrularin da disinda kalir. Kisaca, insanoglunun dogal zihniyet olarak getirdigi her turlu deger, veri, cesit, tabu, dogru, kesinlik, mutlak, pozitif v.s. sinirlarinin onunu sinirsizlastirir ve ozgur birakir, tek bir bilinc ve farkindalikla; INSAN VE INSANLIK ZIHNIYETI FARKI ile.

Saygilarimla;
evrensel-insan
__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
evrensel-insan
evrensel-insan

Mesaj Sayısı : 471
Kayıt tarihi : 25/05/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz